Paylaş
Neyine vuruldu G.Saray bu Tudor’un, var mı bilen? Bozmak, kurmaktan kolaydır. Karabük hocasıyken G.Saray’ı ve Beşiktaş’ı bozmak, G.Saray hocasıyken Rize defansını aşmaktan kolaydır. Kim var bu Tudor’un arkasında, merak ediyorum.
G.SARAY’I YÖNETEMEZ
Riekerink’in G.Saray’ı yönetemeyeceğini, geldiği gün burada yazdım. Tudor’un da, G.Saray’ı hedefe taşıyacak büyük takım birikimi olmadığını ve başarılı olamayacağını ilk maçı sonrasında yazıyorum. Gerçi Tudor, en büyük tecrübesini kazanacak. Ama, tecrübeden sonraki idrak pahalıdır ve G.Saray bunun için nasıl bir bedel ödeyecek?
Sneijder, Bruma, Balta, Eren olsaydı, daha mı farklı olurdu? Bence olmazdı. Rize, Kweuke ve Orhan’la başlasa, Oğulcan da ilk 11’de olsaydı ne değişirdi? Bence hiçbir şey. Chedjou’nun G.Saray’ın ilk stoperi olduğunu, Yasin’le Rodrigues’in ortasına onlar gibi oynayan Bruma yerine, top tutup kullanan Josue’nin oynaması gerektiğini her G.Saraylı bilir.
İYİLERİ NEDEN ALDI?
İyi pas yapan, topu ayağında çok tutan G.Saray’ın gol pozisyonuna girememesinin sebebi ne? Tudor’a soruyorum; bir hoca maçta takım formatıyla neden bu kadar çok oynar? Sahanın iyilerinden Linnes, Josue ve Selçuk neden oyundan çıkar? Neden 1-0’ı korumak için defans ağırlıklı bir formasyona dönülür?
İlk yarı oyuna hükmetmek isteyen ama G.Saray’a mahkum olmayı kabul eden bir Rize vardı. İkinci yarı Rize kendine geldi, pozisyon yarattı. Kweuke dışında ligin sıradan yabancılarının takımı Rize, gollük pozisyon üretemedi. Ta ki 75’te Özgür frikikten kapadığı köşeden gol yiyen Muslera’yı avlayıncaya dek.
Geçen haftadan ne değişti? Ağzı her daim aralık, melankolik Riekerink gitmiş, yerinde duramayan, el-kol hareketleriyle takımı değil, kendini yoran Tudor gelmişti. Tudor, dilerim Riekerink’i aratmaz.
Paylaş