Paylaş
"Ekip olmak” ile “takım olmak” farklı şeylerdir. Fenerbahçe, bir takım ama bir ekip değil hala. Ekipte; sorumluluk var, oyuncuların dürüstlük ve güven duygusu, heyecan verici amaçlara odaklanma, alternatif yollar deneme, yapıcı rekabet ve her futbolcunun Fenerbahçeli olmaktan duyduğu haz vardır. Takımda herkes sıradandır, sadece işine odaklanır. Küçülmeye giden iki takımın maçıydı. F.Bahçe idari, Kasımpaşa mali açıdan. İki takım da 1 puana sahip, psikolojik olarak dağınık. Ummadıkları yerdeler ama yukarı nasıl giderler, bilmiyorlar.
VOLKAN MI BU TAKIMIN LiDERi?
Bursa ve Trabzon’daki Volkan Şen’i hatırlar mısınız? Takımın lideri midir yoksa problemi mi? Bugün Fenerbahçe’de maçın kaderine etki edecek en birinci oyuncu, Advocaat’ın gözdesi, kurtarıcı, risk alan biri yani 1 numara. Gol kralları Van Persie, Fernandao formaya hasretken Sow, Asya’da ağırlaşan bedenine uygun yerde kulübedeyken Volkan Şen, Fenerbahçe’nin yıldızı. Volkan Şen mi büyüdü yoksa Fenerbahçe’nin kadrosu mu küçüldü?
F.bahçe, Pereira’nın genlerini bozmuş, saldıran takımı bozan takım haline getirmişti. Hücumcu bildiğimiz Advocaat da aynı yoldan gidiyor. Üç defansif orta saha ile maça başlamak, oyuna kendi karakterini koyamamak, Advocaat’ı dün akşamki 5 gole rağmen tartışılır yapacak. Dün akşam Fenerbahçe’nin rakibi Kasımpaşa dışında hangi takım olursa olsun, sarı lacivertliler bu skoru rüyalarında görürdü.
Üçüncü bölgede pas yapamayan Fenerbahçe olur mu?
Geriden yapılan uzun toplarla defans arkasında pozisyon arayan Fenerbahçe’ye aşina mısın?
Tamam, futbolda son yıllarda moda. Ama Fenerbahçe bir kontratak takımı mıdır? Fenerbahçe hangi maçta üç kontratak golü birden attı. Dünkü skora rağmen Fenerbahçe hala olması gereken yerde değil.
Lens’te ısrar eden, Emenike’yi yedek bırakmayan, Volkan Şen’i takımın itici gücü yapan Dick Advocaat artık toplara değil açılara bakmalı. Fenerbahçe’nin en büyük eksiği Alex tipindeki bir 10 numara. Sahada dört gözü olan her türlü kokuyu alan, bütün boşlukları okuyan, bir 10 numara.
Paylaş