Paylaş
Seyirci yok, hava soğuk, zemin sert, falan filan... Maça damga vuran Sosa, dün Beşiktaş'ı kurtardı. Ama bu futbolla hep böyle gitmez.
Beşiktaş'ta takımı toparlayacak, paniği dağıtacak lider oyuncu yok. Kenetlenme üst düzey değil.
Galatasaray ve F.Bahçe'nin maçlarını kazanması, Beşiktaş'ın pazartesi son maçı oynaması, siyah beyazlıları mental olarak olumsuz etkiliyor. Bu, geçen yıl da böyleydi. Kaybetme veya geriye düşme korkusu...
Evinde son 4 maçta gol atamamış, 1 galibiyet almış, ligin en az isabetli pas yapmış takımı karşısında ilk yarıdaki o silik, pasif, hücuma çıkamayan, ileride top tutamayan futbolu Beşiktaş'a yakıştıramadık.
SOSA MI, OĞUZHAN MI?
Sosa ve Oğuzhan. Sıkıntı var. İkisi de maestro olduğu inancında... Birbirlerini negatif etkileyen bu 2 ismi, daha verimli hâle getirecek formül lazım. Dün 2 golle maçın adamı olan Sosa ile ileride oynamayı çok seven Oğuzhan, saha parselasyonunda çarpışma noktasına geliyor. Soru şu; Oğuzhan ön libero oynamalı mı?
Cevap 'hayır' ise, Sosa nerede oynayacak?
MUTLAKA BİR STOPER
Beşiktaş devre arası bir transfer yapacaksa kesinlikle kaleye değil, defans göbeğine yapmalı. Ersan ve Rhodolfo gibi ağır, dönüşleri zayıf, birbirlerini tamamlamayan iki oyuncunun arasına ve arkasına atılan her topun sıkıntı yarattığı bir gerçek...
İki çabuk oyuncu Aminu ve N'Diaye, Beşiktaş'ı dağıttı. Bu iki stoperle şampiyonluk zor gelir.
Bu arada Beşiktaş, Atiba'nın da fizik ve devamlılık olarak düşebileceğini hesaplamalı. Madem ki Beşiktaş'a G.Saray maçını kazandıran adam Gökhan, neden yedek? Son haftalardaki performansı, geçen yılı aratan Olcay'la başlamanın mantığını nasıl açıklar Şenol Hoca?
Beşiktaş 16. haftada 38 puana tarihinde 4. defa ulaştı. 1992 ve 2003'te şampiyon olmuştu. Ama dünkü futbolu görünce, insan iyimser olamıyor.
Son sözüm; Reşit Akçay ve futbol öfkesiyle oynayan, agresif Osmanlıspor'a dünkü yenilgi çok ağır gelecek, hak etmediler.
Paylaş