Juve, Madrid’i evladıyla vurdu

İSPANYA’da en çok gol atan, İtalya’da en az gol yiyen takım şampiyon olur derler.

Bu felsefe içerisinde Juventus, evinde 2-1 kazandığı maçın rövanşında savunma ağırlıklı ve kontra atağa dayalı bir futbol mu oynayacaktı, yoksa Real Madrid’in isminden korkup hücumu da ön plana çıkaran bir oyun anlayışı içinde mi olacaktı?

Real’in 90 dakika içinde Juventus defansını açması çok zor değildi. Ama başta Bale olmak üzere Ronaldo ve Benzema, ilk yarıda buldukları önemli fırsatları değerlendiremedi.

Şu ana kadar sadece bir İtalyan defans oyuncusu Ballon d’Or ödülünü kazandı: 2006’da İtalyan stoper Fabio Cannavaro.

Defans özellikleriyle bilinen İtalyanların dün akşam Santiago Bernabeu’dan bir İspanyol oyuncu Alvaro Morata’nin golüyle Şampiyonlar Ligi final vizesi alması bir yana bu oyuncunun bir de Real Madrid kökenli olması İspanyollar için daha da hüzün vericiydi.

ALLEGRİ’DEN İNCE HESAP

Maçın ilk yarısında doymuş bir Carlo Ancelotti ile başarı ve kupaya aç bir Massimiliano Allegri’nin mücadelesine tanık olduk.

Birinci Ancelotti, ikinci bölümde ise Allegri üstündü.

Allegri, Milan’da aldığı başarıların ardından ve Juventus’ta Antonio Conte’nin yarattığı takımın başına geçmenin avantajına sahipti.

La Liga’da geride kalmış bir Real Madrid’in dün akşam Avrupa’nın en büyük kupasında devre dışı kalması hiç kuşku yokki Ancelotti için büyük hayal kırıklığı olacak.

Ronaldo’nun penaltısıyla 16’da öne geçen Real, özgüveninin de kurbanı oldu belki.

Çünkü 2. yarı artıracağı farkın hesabıyla Allegri’nin ince hesabına yenildi.

Ne dedik, İtalyanlar atarak değil, en az gol yiyerek hedefe yürürler. Torino’da 2, Madrid’te 1 gol. İşte finalin adı Barcelona-Juventus.

Bu iki takım ilk kez Devler Ligi finalinde karşı karşıya gelecek.

Ve Barça’yı şimdiden 6 Haziran’daki finalde Avrupa şampiyonu ilan etmek de kehanet sayılmamalı...