Paylaş
Kasımpaşa ve Gaziantepspor, Fenerbahçe karşısında öylesine açık ve “Rakip nasıl olursa kazanır” felsefesinde oynadı ki sarı lacivertliler becerikli olsa dün skoru 4-0 yapabilirlerdi. Lens ve Volkan Şen’in önde, Van der Wiel ve Hasan Ali onların arkalarında o kadar çabuk rakip sahaya geçiyordu ki Fenerbahçe adeta bir kontratak futbolu oynuyor görüntüsü veriyordu.
‘SKORA KANMAYIN’
Eğer bu ataklarda Volkan ve Ozan pozisyonları değerlendirse Fenerbahçe bu kadar zorlanmaz, sonlara doğru Advocaat’ın yüzü allak bullak olmazdı. Gerçek şu Fenerbahçe set oyununda etkili değil. Blok halde rakip kaleye gitmede zorlanıyor. Defans arkasına atılan toplar ve ani ataklarla gol arıyor. Geçen hafta 5-1’lik Kasımpaşa maçı sonrasında bu sütunda ‘skora kanmayın’ başlığı altında ‘Lens’te ısrar eden Emenike’yi yedek bırakmayan ve Volkan Şen’i takımın itici gücü yapan Advocaat’ın artık, veteranlara, toklara değil, açlara yer vermesi gerekir’ diye yazmıştım.
ADVOCAAT iNANMALI
Fenerbahçe son iki hafta kendi gibi geniş alanda oynayan takımlara karşı 2 maç aldı. Beşiktaş ve G.Saray’la farkı 4’e indirdi. Mutlaka şampiyonluğun en büyük adaylarındandır. Aradaki bu puan farkını korursa, geçen yıl Diego bu yıl Salih ile bulamadığı bir yaratıcı 10 numarayı ocak ayında alabilirse ligin ikinci yarısı çok renkli olacak. Ama her şeyden önce Advocaat, son iki haftada gördüğümüz Fenerbahçe’nin daha takım olmadığına inanması lazım. İki duran topta Lens’in nefis kesmeleriyle Emenike ve Souza kafa golleriyle takımı sırtladılar.
3 noktaya değinmek istiyorum:
Lens: Kopuk kopuk oynamasına rağmen sert, kavisli ortaları, sürati, fiziğiyle çok şeyler katacak.
Volkan: Takımını hücuma en hızlı getiren oyuncu. Adam eksilterek nefis pozisyonlar hazırlıyor ama bitirme noktasında başarısız.
Seyirci: Eylül geldi, gece sıcaklık 12 derece. Biletler ucuzladı hala nerede bu seyirci. Bodrum’da mı Antalya’da mı? Yoksa ismi konulmayan bir protesto mu var?
Paylaş