Paylaş
Gerek ligde gerekse Avrupa Ligi’nde önemli ve zor maçları kazanmış ve iyi skorlar almış Fenerbahçe’nin dün ligde 26 maçtır yenilmeyen lider Başakşehir karşısında şampiyonluk potasında kalma yolundaki bu hayati maçının çok kolay olmayacağını düşünüyordum. Ama doğrusu umduğundan güç olmadı. Fenerbahçe zor maçların takımı olduğunu dün de gösterdi.
Kenar oyuncu değil dediği Alper’i yine sol kenara koymak, fizik kapasitesi takım standardının altındaki Salih’i santrafor arkasına almak ve ikinci yarıya Ozan’sız çıkmak Dirk Advocaat’ın büyük riskiydi diyenler, bu planın tecrübeli hocanın bir taktik organizasyonu olduğunu maç bittiğinde anladılar. Kısır, gol pozisyonu üretilmeyen, mücadele gücü yüksek ve çok kaliteli olmayan bir maçtı.
BİR VİRTÜOZ YOK
Başakşehir’in Galatasaray ve Beşiktaş maçlarındaki pres yapan baskın oyununu dün Fenerbahçe oynadı. İlk yarı Başakşehir şaşırdı, top bulamadı, Emre pas yapamadı. İlk yarıda kaleyi bulan tek şut vardı o da gol oldu. Ozan’ın şutunda topun Emre’ye çarparak Babacan’ı kontrpiyede bırakması Fenerbahçe için bir şans anıydı.
İkinci yarıya Başakşehir daha iyi başladı; top tutmayı, pas yapmayı hatırladı. Ozan’ın ve Karavaiev’in orta sahaya destek vermemesi bunda etkendi. İkinci yarıda kaleyi bulan Visca-Cengiz şutlarında Demirel, Lens’in vuruşunda Babacan başarılıydı. Fernandao kendisine yapılan penaltıyı gole çevirebilse maç 72’de bitecekti. 90’da Lens’in pasında Karavaiev’in topu müsait durumda göklere vurması futbolcunun kalitesi hakkında şüphe yarattı. Bu takımın iki bölge hariç her şeyi tamam ama ben halen ısrarlıyım. Alex sonrası gerçek bir virtüöz bulamayan Fenerbahçe’nin, Diego’dan daha iyi bir 10 numaraya ve geçen yılın gol kralı Gomez gibi bir santrfora ihtiyacı var.
Paylaş