Değişmeyen tek şey

BAŞLIĞIN devamını tek kelimeyle bitirmek istiyorum. (Değişimdir)

Haberin Devamı

2010 Dünya Kupası finalinde kaybeden Hollanda, dün akşamki rövanşı Louis van Gaal’in değişime açık, takım birlikteliğine özen gösteren ve gençlerle tecrübelileri harmanlayan bir oyun felsefesiyle kazandı. Kim derdi ki dün gece böyle olacak? Son Dünya Kupası’nın sahibi, ilk maçında kalesinde 5 gol görecek; dünya futbolunun vitrinine isimlerini koymuş 5 Barcelonalı 3 Real Madridli oyuncuyla İspanya, bu hallere düşecek...

KİLİT SNEIJDER’DI

Maçı konuşmadan önce Mourinho, Casillas’ı neden kadro dışı bırakmıştı Real Madrid takımında, diye sormak istiyorum. Xavi, Inieste ve Alonso ile üç turnuvadır sürdürdüğü orta saha geleneğini devam ettiren Del Bosque’nin (bazıları memnun kalır Yeniköy kasabının) değişime bu kadar uzak kalmasını anlamak mümkün değil. Ve saha kenarında not defterini elinden asla bırakmayan, teknolojiye ve iletişime açık Louis van Gaal’in Hollanda Milli Takımı’ndan neden Manchester United takımına istendiğini anlamak da artık kolay.
Sneijder dün gecenin asist yapan ve de asiste asiste yapan bir oyuncusuydu. Dünkü Hollanda Milli Takımı’nın değişime uğrayan, gençlerle yaşlıları veyahut yenilerle ustaları harmanlayan Louis van Gaal yönetiminin kilit oyuncularından biriydi. Hollanda, dün akşam bir takımdı. İspanya miadı doldurmuş, geçmişte kalan bir yıldızlar topluluğuydu. Bir yıldızın söndüğünde bir diğerinin parladığı gerçeğini herkes biliyor. Bizim için de görülmesi gereken net bir resim var: Sönmeye başlamış yıldızlarla devam etmektense, parlamaya hazır genç, yarının yıldızlarını oluşturacak takımları yaratmak şart.

Yazarın Tüm Yazıları