Beşiktaş hak etti ama rakip F.Bahçe’ydi

Güneş, korkusuna değil de cesaretine itimat etseydi, dokuz kişi kalmış rakibine karşı kendi ceza sahasına çekilen ve panikleyen ekibini iyi motive edebilseydi dün gece üçüncü yıldızı koyacaktı.

Haberin Devamı

90+4’e kadar yazdıklarımı hiç değiştirmeden aynen yazıyorum: Şenol Güneş felsefeyi sever. Einstein’ın dediği gibi “Hiçbir şeyi riske atmamak aslında her şeyi riske atmaktır” deyişini futbol alanında düstur edinmiş bir kişidir. Atiba’nın yokluğunda Necip’e değil de Tolgay’a şans vermesi kazanmak için her riski alacağının da işaretiydi. Cenk’i yedek bırakıp daha gezgin ve yıpratan Aboubakar’ı oynatması Güneş’in maç başı doğru seçimlerinden biriydi.

F.Bahçe’de Dick Advocaat sol bek Hasan Ali’yi sağa alıp İsmail’i solda kullanmakla Beşiktaş’a “Ben kontrollü savunma oynayacağım” mesajı verdi. F.Bahçe kendi sahasından uzun paslar ve ani kontralarla üstüne gelen Beşiktaş’ı az adamla yakalama hesabındaydı. Adam markajı ve alan parselizasyonunda ilk yarıda başarılı bir F.Bahçe hücumda sıfıra yakın bir etkinlikteydi.

Haberin Devamı

TEK POZiSYONU VAR

Beşiktaş’ın orta alan-göbek geçişlerini engellemek için Tolgay ve Oğuzhan’ıNeustadter ve Alper’le durdurmak ve siyah beyazlıları kenar ortalara mecbur etmek Advocaat’ın düşüncesiydi. İkinci yarı başlarken Ozan ve Salih’in girmesiyle daha pozitif bir görüntü vereceği düşünülen F.Bahçe çok etkisiz kaldı. Tek etkili pozisyonları 80’de Emenike’nin karşı karşıya kalmasıydı.

9 kişi kalmış bir takımdan 90+4’te gol yemek ve şampiyonluğu riske etmek Beşiktaş’a hiç yakışmadı. Ama futbolu en güzel spor yapan da yakışanlarla yakışmayanların yan yana durması değil mi?

MAÇIN ARDINDAN...

1- Maç Beşiktaş’ın hakkıydı.

2- Beşiktaş kazandığında şampiyon olacağını biliyordu.

3- F.Bahçe galip gelse bile şampiyon olacağına inanmıyordu.

4- Maç başlamadan maçın galibi Beşiktaş’tı.

Zaten;

a- Beşiktaş bu ligin en zevk veren ekibi.

b- Beşiktaş her takımdan (Başakşehir’le beraber) daha takım gibi takım.

c- Güneş Karadeniz inadı, öğretmen sorgulaması, doğruyu her alanda arama arzusuyla farklı bir hoca. Ama korkusuna değil de cesaretine itimat etseydi 9 kişi kalmış rakibine karşın kendi ceza sahasına çekilen ekibini iyi motive edebilseydi üçüncü yıldızı koyacaktı.

Ve Fabri... Büyük hataların ve büyük kurtarışların ismi. Tecrübeli eldiven dün gece hatalarına bir yenisini ekledi.

Haberin Devamı

Q7 VE VAN PERSİE

QUARESMA gibi şişik egolu futbolcular, hocalarının A planından uzaklaşıp şahsi becerileriyle sonuca gitmeye ve işi kendileri bitirmeye çalışır. Portekizli dün akşamın yıldızıydı ve yapabileceği her şeyi yaptı.

Van Persie’ye gelince... Fenerbahçe’ye maliyeti, verdiği katkıyı hesaba katarsanız ve de dün gece ortaya koyamadığı futbolu değerlendirmeye alırsanız Van Persie yüktür ve bir an önce yollar ayrılmalıdır.

İkisi de 35’e yakın. Quaresma ölümüne Van Persie keyfine göre oynuyor!

Yazarın Tüm Yazıları