Angarya

Yani, dün geceki üçüncülük maçına. 82, 86, 90 dünya kupalarını TRT’de anlattım. 94, 98, 2002, 2006 dünya kupalarını gazeteci olarak izledim, yazdım. Sadece 2002’deki üçüncülük maçını unutamıyorum; Türkiye-Güney Kore: 3-2.
48 yıl sonra Dünya Kupası finallerine katılan Türkiye’nin yarı finalde Brezilya’ya 2-0 kaybettiği maçın sonrasında Güney Kore ile el ele kardeşçesine bitirdiği ve Türkiye futbol tarihine geçen en büyük başarıyı, dünya üçüncülüğünü hatırlatım. Ve yıllardır söylerim, yazarım... Bu tür maçlar, üçüncülük maçları, yani formalite karşılaşmaları yalan-dolan maçlardır.
Yarı finalde tüm konsantrasyonunu, motivasyonunu kaybeden, bir adım kaldığı finale çıkamamanın hayal kırıklığını yaşayan futbolcular bu angarya maçlarına hiçbir zaman motive olamazlar. Oynamak bile istemezler. Ama oynamak zorundadırlar. Yarı finaldeki Almanya-Brezilya (7-1) maçı, unutulmaz... Tarihin her anında her sayfasında bu maç hatırlanacaktır. Ama dün gece, Hollanda-Brezilya (3-0) üçüncülük maçı, unutulup gidecek... Sadece istatistikçilerin değerlendirmeye alacağı bir karşılaşma olacaktır.

KOLAY ATLATAMAZLAR

20 milyar dolar Dünya Kupası harcaması için ayağa kalkan, grevleri, boykotları, sokak hareketleri ile devlete tepki gösteren Brezilya halkı futbol aşkına, Brezilya’nın gelecek dünya şampiyonluğu hatrına durdu, durdu ve derinden vuruldu.
Almanya önünde 7-1’lik dramın siyasal ve sosyolojik açılarını göreceğiz yakında... Brezilya bu şoku kolay atlatamayacak.
Egosu şişik Bay Scolari, dün gece Fred, Hulk, Marcelo ve Fernandinho gibi ilk 11 oyuncularını sahaya sürse ne olacaktı? Sürmedi ne oldu? U-17 takımı ile sahaya çıksa ne olurdu? Ne değişirdi? 2. dakikada Robben’e yapılan penaltı öncesindeki ve 17. dakikada Blind’in golünün hazırlanışında Brezilya takım savunmasının içler acısı hâlini gözler önüne getirirseniz, bu Brezilya çöküşünün sürpriz olmadığını bir kez daha anlarsınız. Brezilya’nın Dünya Kupası serüveni, zaten Almanya maçıyla beraber bitmişti. 1966’dan bu yana seyrettiğim, 13 dünya kupasındaki en kötü Brezilya’yı izledim 2014’te. Evinde 84 yılda yarattığı popülariteyi, Scolari’nin yanlış tercihleri ve egosu yüzünden kaybetti Brezilya...

İKİ FLAŞ YILDIZ

MESLEK hayatının ilk 30 yılında elinden düşürmediği not defterini şimdilerde cebine koysa da van Gaal, Brezilya’da Hollanda’nın başında maç kaybetmeden Dünya Kupası finalini oynayamıyor. Bir penaltı vuruşları sonunda elenip giden Hollanda’nın, yenilmeyen takımın, dünya üçüncüsünün başında olmak ona fazla bir şey vermiyor. Ama futbolu, futbol yapan da bu sürprizler değil mi? Sonuçta bu kupanın yıldızı, kupayı kazanan takımdan belki Messi, belki Müller olacak. Ama biraz anlıyorsam bu işten, Robben ve yenilerden James Rodriguez en flaş isimleridir bu kupanın...