Çifte standart

 Daha iki gün önce Şenol Güneş'e isabet eden madde nedeniyle maç tatil edilmişti. Bu karşılaşmada ise yabancı maddelerin hedefinde yardımcı hakem vardı. Golden sonra atılan maddeler o kadar arttı ki o yardımcı hakem karşı çizgide tamamladı son dakikaları.

Kapıların kırılıp tribünlerin sahaya inmeye çalıştığı maçta yaklaşık on dakika duran müsabaka tatil edilmedi.

Neden? Birilerinin canının mı yanması gerekiyor illa? O taraftarların sahaya inip Adanasporlu futbolculara zarar vermesi ya da yardımcının kafasının mı yarılması gerekiyordu o tatil kararı için? Yoksa sahada olanların üzerlerindeki formaların İstanbul takımlarına ait olması mı?

Bu çifte standarda rağmen Adanaspor'a bakalım biz. Rakip on kişi kalmasa, turuncu-beyazlıların bu maçtan üç puanla çıkma şansı çok zayıftı diyebiliriz. On kişi kalan rakip, savunmadan oyuncu alıp hücuma takviye yaptıkça gol şansları da arka arkaya geldi Adanaspor adına. Uche oyuna daha erken dahil olsa ya da Bahattin biraz daha becerikli olsa maç çok daha erken kopabilirdi.

Neticede galibiyet geldi ve sezon da Adanaspor adına resmen bitmiş oldu. Hedef yeniden Süper Lig'e dönmekti, 32. maçın ardından ligde kalma garantilendi.

Dileriz gelecek sezona iyi bir yapılanma ile girilir. Hayal kırıklığına uğrayacağımızı bilsek de diliyoruz...