Zorla güzellik

“Selçuk, kötü oynayan G.Saray’a hayati maçı kazandırdı. Bu, sadece 3 puan değil. G.Saray’ı yarışa daha güçlü döndüren, Bursa karşısında kazanılan 1 puanı çok değerli kılan bir galibiyet...”

Haberin Devamı

TELAFİ zamanıydı ve fırsat gelmişti. Bursaspor karşısında kaybedilen 2 puanı telafi etmenin ya da bir başka bakış açısı ile kazanılan 1 puanın değerini anlatmak için en iyi şanstı Eskişehir maçı. Burak’ın çok istemesinin ve Hamza Hoca’nın iyi niyetinin sonucu olarak yaşanan sakatlık, Galatasaray’ın ve hocanın en büyük sıkıntısıydı.
Umut Bulut’un, her zamanki özverisi ve golleri her ne kadar bu süreci iyi atlatmaya yardımcı olsa da, Burak-Umut ikilisinin varlığı, Galatasaray için çok daha sorun çözücüydü.


DOĞRU BiR HAMLE...


HAMZA Hoca, yaşadığı bu önemli problemi çözmek adına doğru bir hamle yaptı. Yekta ile Melo’yu beraber oynatıp, Selçuk’u öne iterek, hem Umut’un yanına 2. forvet hem de Sneijder’le beraber pozisyon hazırlayan adam haline çevirdi. Maçın en kritik adamı haline dönen Selçuk, bu hali ile rakip defansın dengesini bozup, Umut’a alan açarken, Sneijder’i de rahatlattı ki, gol de bu düzenin sonucu oldu.
O Selçuk, ne zaman tekrar önde denendi, kötü oynayan Galatasaray’a hayati maçı kazandıran adam oldu. Bu sadece 3 puan değil. Kötü oynasa da, Galatasaray’ı yarışa daha güçlü döndüren, Bursa karşısında kazanılan 1 puanı çok ama çok değerli kılan, Eskişehir deplasmanını fobi olmaktan çıkaran bir maç oldu. Tabii bir diğer nokta ise, kaptanın çok iyi zamanda devreye girip, takımına liderlik yapmasıydı.

Haberin Devamı


KENAR OLMAYINCA...


ESKİŞEHİR, belki de kanatları en rahat ve etkili kullandığı maçı oynamıştır. Sabri’nin sakatlığının etkisi çok net yansıyor. Halef ile selef arasında farklar çok net.
1-Tarık genç ama yavaş, Sabri ise tecrübeli ama hızlı oynuyor.
2-Tarık ayaklarını kullanarak, Sabri kafasını kullanarak oynuyor.
3-Tarık dirence teslim oluyor, Sabri ise isyan bayrağı açıyor.
4-Tarık formayı bekliyor, Sabri ise isteyip alıyor.
Eskişehir elbette kolay ekip değil ve G.Saray, hatırı sayılır bir süredir deplasmanda kazanamıyor. Fakat, dönem ve gelen şans itibarı ile mutlaka kazanılması gerekiyordu. Önde oynayan oyuncular, işlerini iyi yapmaya çalışırken, arkada yaşanan sorun bütün dengeleri bozdu. G.Saray’ın maça iyi başlayıp, sonrasında ve özellikle 2. yarıda kötü oynamasının sebeplerinden biri defans ise, diğeri iyi işleyen sistemi değiştirmek oldu.

Haberin Devamı


KADER OYUNCU


MELO, gördüğü karttan sonra tamamen oyundan düştü. Selçuk, yeri değişip orijinale dönünce etkisi azaldı. Olcan sonradan girmesine rağmen, etkisi yok hükmündeydi. Bruma, böyle bir maçta bile yeteneklerini ortaya koyamadı. Tarık, formayı emaneten aldığını gösterircesine oynadı. Sneijder, ikinci yarı rakip alanda kaybolup gitti. Umut, attı ama maçı rahat götürecek kadarını kaçırdı. Hal böyle olunca da... Muslera en faydalı, Sissoko en etkili, Lawal en diri, Ahmet en çalışkan, Mustafa en rahat, Selçuk da ‘kader oyuncu’ oldu.

MUSLERA NE YAPSIN?

İYİ başlangıç ve gelen gole rağmen var olan sorunlar da vardı. İki kenar beki, hadi hücum organizasyonlarında yeteri kadar yoklar ama asıl işleri olan savunmada da yeteri kadar olmayınca, Muslera da bir yere kadar bu hataları telafi ediyor. Muslera, golden önce yaptığı kurtarışlarla, takımının geri düşmesini engelleyerek zaten önemli işler yaptı. Defans işini ne zaman iyi yapıyorsa o zaman Muslera maçların yıldızı olmuyor.

Yazarın Tüm Yazıları