Paylaş
Daha 10 dakika dolduğunda, Mersin İY 3 net pozisyon 1’de gol bulmuştu. Galatasaray’ı şok eden bu başlangıcın, 1 numaralı aktörü Nakoulma iken, yardımcısı Telles oldu. Rakibin bu iyi başlangıcına, sarı kırmızılı futbolcuların oyun olarak cevap verememesinin sebepleri vardı. Bunlardan biri, Servet’in takım defansını öne taşıması, hatta bazen baskı için Galatasaray yarı alanına bile gitmesiydi. Diğeri orta sahada Murat Ceylan’ın yakın markaj yaparak kitlediği sadece Selçuk değil; aynı zamanda Galatasaray’ın oyunuydu. Enteresan olan G.Saraylı oyuncuların rakibin iyi futbolu ve baskısını kabullenmiş, buna tepki veremeyen görüntüsüydü.
ÖĞRETMEN İYİ OLUNCA
BÜTÜN bunların daha kısa ve net anlatımı ise; Rıza Hoca, Galatasaray’ı iyi analiz etmiş, öğrencilerine iyi ezberletmiş. Oyuncuları da, uygulamayı en iyi seviyede yapmaya çalıştı. Mersin’in, iyi yaptığı işlere Galatasaray’ın karşılığı ise Güven’le oldu. Merak ettiğim Mersin’in, önde kurmaya çalıştığı bu baskıyı ne kadar devam ettireceğiydi. Bunun cevabı ise maçın sonucuydu.
Galatasaray’da ilk yarı oyununu iuyi seviyesine çıkaran oyuncu yoktu. Hamza Hoca da ikinci yarıya kötü oyunu değiştirmek için, kötü oynayanlar arasından iki oyuncusunu değiştirerek başladı. Sonucunu pozisyon ve penaltı ile kısmen alırken, oyunu istediği seviyeye ve şekle sokamadı. Fakat Mersin’in düşmeye başlayan temposu, G.Saray’ın maçı kazanmasını sağladı.
YEDEK GÜÇ
GALATASARAY’ın Hamza Hoca ile yakaladığı heyecanı, coşkuyu ve tempoyu bu maçta göremedik. Çünkü, karşısında buna izin vermeyen bir rakip vardı. Bu maç kazanılarak geçildiği için, iyi bir uyarı olarak algılanmalı. Oyuncular sadece tempo ve mücadele ile bu işin olmayacağını, çünkü karşılarına en az kendileri kadar mücadele eden rakibin çıkacağını bilerek akıllı da oynamalılar. Hamza Hoca ise Olcan, Yasin, Hamit, Bruma gibi isimleri devamlı oynayan oyuncularını rahatlatacak yedek rezervini devreye sokmalı.
Paylaş