Paylaş
Volkan’ın bu davranışı tartışılır ve bu tepkisini maç sonrasına bırakması istenebilir. Ama Volkan’ı da burada haksız göstermek zor. Çözüm, Milli Takım kendi stadına sahip olmalı ki, Volkan’ın yaşadığını başka oyuncular diğer statlarda yaşamasın. Maalesef, maçın oynandığı stadın taraftarı, rakip gördüğü oyuncuyu, Milli forma altında olduğunu gözetmeden protesto ediyor ve rakibin işini çok fazla kolaylaştırıyor.
Sahaya çıkan kadromuzda önde Burak-Umut iki forvet tercihini doğru bulurken, bir başka doğrunun da Volkan Şen-Olcay gibi iki hızlı oyuncu tercihiydi. Fatih Hoca, aslında bizim futbolumuzun gerçeği klasik 4-4-2’yi oynattı. Çünkü, bizim elimizdeki kadro, önde tek forvet oynamayı becerecek kadar nitelikli değil. Dolayısıyla en kolay ve en direkt tercih olan iki hücumcu doğru olanıdır. Ozan, her ne kadar iyi oynasa da pozisyonunu yanlış buldum. Hoca, orta sahada Ozan, Mehmet gibi fiziki kalitesi çok iyi oyuncular yerine, Selçuk-Arda’yı tercih etti. Selçuk tercihini, tecrübe ve topa hakimiyet etkilemiş olabilir ama Arda gibi bir kalite varken, yanında ya Ozan ya da Mehmet Topal olmalıydı.
YENİLENME ZAMANI
Bu galibiyet neyi değiştirir? Sadece, çok kötü günler geçirdiğimiz bir dönemde moral olur. Bizim ciddi bir değişim ve reforma ihtiyacımız var. Bu gerçek. Önümüzde 4 yıl gibi bir süre var ve bu süre yeni bir jenerasyon oluşturmak için yeterli. Fatih Hoca, iyi bir jenerasyon gelmesini beklememeli, bu jenerasyonu kendisi oluşturmalı. Hoca’nın Türkiye Futbol Direktörü olarak göreve gelmesinin ve bu ünvanı almasının arkasındaki en büyük beklenti bu. Kaldı ki, ülkede bu işi yapmasına tolerans gösterilecek ve kredisi olacak yegane isim kendisi. Öyleyse, zaman harekete geçme ve Türk Futbolu’nu dizayn etme zamanı.
Paylaş