Paylaş
Beklenen senaryo gerçekleşince, Sayın Başkan Ünal Aysal’ın nasıl bir hamle yapacağı merak konusu oldu. Hoca konusunda netti başkan. Alman ya da Hollandalı olacaktı. Bu tercihi belirleyen faktörler ise Alman disiplini ve çalışma tarzı ile Hollanda tarzı oyun aklı ve yenilikçilik olarak gözüküyordu. Hoş, her Alman disiplinli olacak ve her Hollandalı iyi top oynatacak diye bir kural da yok. Biz tercih yaparken, hoca ya da oyuncu, hangisi olursa olsun, oturmuş genel kanı üzerinden gider ve sonucu almaya çalışırız. Bireysel araştırma yapmayıp başarı olmayınca da hayal kırıklığının dibine vururuz.
Fakat, başkan kendi söylediğinden de vazgeçerek ve herkesi şaşırtarak bu sefer beklenmedik hamle ile Prandelli ile anlaştı. Bu tam bir panik tercih. Bu tercih, Aysal’ın her şeye reset atması anlamına geliyor. Sayın Başkan, o kadar riskli ve tehlikeli bir tercih yaptı ki yeni sezonun devre arasını göremeyebilir.
Hatırlarsanız, Fatih Terim ile Ünal Başkan arasındaki problemler ayyuka çıkmış ve Fatih Hoca lig devam ederken sezon başında takımdan gönderilmişti. İşte bir benzer durum şimdi Sayın Ünal Aysal’ı bekliyor.
Eğer takım beklentilerin altında kalır, oyun ve skor olarak tatmin edici sonuçlar alamazsa Ünal Başkan direkt hedef olacak ve camianın bütün konsantresi üzerine yoğunlaşarak ya seçim ya da istifaya giden bir süreci başlatacaktır.
Bu duruma ise 3 sebep yol açar.
1-Dördüncü yıldızı takma yarışı.
2-Cesare Prandelli.
3-Fenerbahçe.
B planları yoktu
GALATASARAY’a, Lucescu gelmeyince belli oldu ki B planı yok. O zaman akla şu soru geliyor. Alman ve Hollandalı derken neden İtalyan? Çünkü...
1- Giden Mancini daha tecrübeliyken, gelen Prandelli yeni ve taze.
2- Giden Mancini takımı ve ligi tanıdı, gelen Prandelli ile her şey yeni başlıyor.
3- Giden Mancini yurt dışı tecrübeli, Prandelli ilk kez yurt dışına çıkıyor.
Özetle, sonuçlar olumsuz olursa bunun etkisi Ünal Aysal’a tepki olarak dönecek.
FLORYA’YI ELiNE ALMALI
BAŞKAN Ünal Aysal’ın elinde, doğru kullanırsa iki büyük kozu var. Bu iki kozu etkin hale getirmek için yapması gereken;
1- Florya’yı geri kazanmak.
2- Yerli oyunculara yetki vermek.
Florya her zaman G.Saray’ın kalbi olmuştur. Florya düzgünse, G.Saray da doğru yoldadır. Florya mutluysa, G.Saray başarıya gidiyordur. Florya sağlıklı ise Galatasaray şampiyondur. Aysal en kritik hamle olarak Florya’yı ele almalı ki yapacağı diğer hamleler işe yarasın.
Abartmıyorum, bol kavgalı yıldız savaşlarına hazır olun!
YENİ sezon hiç olmadığı kadar sert, çekişmeli ve kırıcı bir yarışa sahne olacak. Çünkü, Galatasaray ve Fenerbahçe arasında geçen bir yarış başka hiçbir şeye ihtiyaç duymadan, yeterince gergin ve sorunlu geçer. Şimdi buna ilk defa ortak bir amaç için savaşacakları neden eklendi; 4. yıldızı takmak...
İki dev bundan önceki sezonlarda 100. yılları için ayrı ayrı yarıştılar, en çok şampiyon olma sayısı için savaştılar ama bu sefer her şey farklı. Zaten gergin olan iki kulüp arasındaki ilişkiler dördüncü yıldız tetiklemesi sonucu bu sezon ciddi kavga ve futbola zarar veren görüntülere sahne olacak. Şampiyonluk değil, yıldız savaşları yaşanacak. Abarttığımı düşünüyorsanız, lig başladığında olanları görünce az
bile yazdığımı anlayacaksınız...
Fenerbahçe yeni sezona eskisinden güçlü giriyor
F.BAHÇE kötü bir başlangıç yapıp, yarışı arkadan takip etmeye mecbur kalırsa işler değişir. Fakat durumun böyle olmayacağına dair güçlü veriler var. Birbirini tanıyan, oturmuş ve rahat bir takımları var. Yeni sezona daha güçlü giriyorlar ve Diego gibi çok önemli bir 10 numarayı transfer ettiler. Diego’nun olduğu F.Bahçe’nin sıkıntı yaşaması demek, Ünal Aysal ve Prandelli’nin rahat nefes alması anlamına geliyor.
Paylaş