Paylaş
Her iki takımın bu kadar eksik ve kötü durumda derbiye çıkmasının sebeplerini; kötü planlama, yanlış tercihler, sakatlıklar, cezalılar ve finansal fair play etkisi olarak açıklayabiliriz. Galatasaray’ın sorunu sakatlık ve cezalılar iken, Fenerbahçe’nin sorunu teknik adam yokluğuydu. Birinde sahaya çıkacak oyuncu yoktu, diğerinde oyuncuyu sahaya çıkaracak yoktu. Hangi eksikliğin daha fazla ya da az etkilediğinin de cevabı verilecekti derbide. Ya da ‘derbiler eksiklerden etkilenmez, hep başka havada ve konsantrasyonda oynanır mı’yı öğrenecektik.
Maçın ilk çeyreği tam bir Galatasaray baskısı, hakimiyetiyle tek kale şeklinde geçti. Bu istekli başlangıç iyi olsa da etkisi sınırlı oldu. Çünkü, bu baskıyı sonuca çevirecek adam kulübede oturuyordu. Eren’in olmayışı, Fenerbahçe savunma göbeğinin rahat oynamasını sağlarken, Galatasaray’ın rakip için önemli bir tehditten yoksun oynamasına sebep oldu. İlk çeyrekteki baskıdan bir şey çıkmaması da ceza alanı içindeki santrfor eksikliğiydi.
Hal böyle olunca, en geçerli ve etkin gole ulaşma yolu duran top oldu ve bu seçeneği iyi değerlendirdi Galatasaray. Golün dakikası ve Galatasaraylı oyunculara yansıması çok olumlu oldu. Özgüveni kazanan Galatasaray’ın ikinci yarıya başlangıcı da çok iyi oldu. Linnes’in golü galibiyetin habercisi oldu. Fenerbahçe’nin oyunu kendi sahasında çok adamla oynama stratejisi, Galatasaray’ın maçın büyük bölümünü rakip alanda ve rahatlık ile geçirmesini sağladı.
FATİH HOCA GEÇ KALDI...
Her şeyin iyi gittiği anda gelen penaltı, kırılma noktası oldu. Panikleyen Galatasaray, kontrolü Fenerbahçe’ye kaptırdı ve beraberlik golü geldi. Fatih Hoca’nın hem bu bölümde hem de öncesinde oyuna ve takıma müdahale etmemesi sorunu büyüttü. Eren’in oyunda olmaması bir yana, Selçuk ile yaptığı hamle bir yana, Rodrigues’in çıkması kazanmak isteyen bir teknik adam tercihi değildi.
Maçın son bölümü net Fenerbahçe pozisyonları içinde geçerken, hala golü atacak adamı kenarda tutan Fatih Hoca maçın kaybedeniydi. Eğer Eren sahaya çıkamayacak kadar kötüyse niye kadroda?
İlk yarısını Galatasaray’ın, ikinci yarının son bölümünü Fenerbahçe’nin iyi oynadığı bir derbiydi. Galatasaray maçı erken koparacak pozisyonları buldu ve harcadı. Elbette bir golcü eksikliği bariz şekilde hissedildi. Bu eksikliğe Fatih Hoca’nın kötü performansı da eklenince, rahat kazanılacak bir derbi kaybedilecek hale döndü. Aslında bu sonuç Galatasaray için kayıp. Moral, sıra, özgüven ve prestij kaybını telafi etmek ilk yarıda çok zor olacak.
Paylaş