Ne istediğini bilmek

GÜZELİM derbiye yazık oldu.

Haberin Devamı

Zeminin kötülüğü, havanın olumsuzluğu ve Olimpiyat’ın “Futbol Düşmanı” ortamı zaten herşeyi hazırlamıştı. Aslında, başka sahada oynansa nefis bir maç olurdu. Derbi’nin ilk yarısında son bölüm hariç iki takımda ceza sahasına girmek için birbirinden izin isteyecek hale geldi.

Oyuncuları kendine getirip, maçı biraz olsun ısıtan Burak’ın pozisyonu oldu.

Öncesinde ise maça daha iyi başlayan taraf Galatasaray’dı. Dikkat çekici olan Beşiktaş’ın, kendisine baskı ile başlayan ve iyi pas yapan takımlara karşı, rakibin üstünlüğünü kabullenmiş görüntüsüydü. Galatasaray’ın baskısı ile kendi alanında kalan Beşiktaş’ın tercihi uzun oldu.

Daha doğrusu tercih etmek zorunda kaldı. Beşiktaş, normalde kazandığı topları Olcay ve özellikle Gökhan ile hızlı şekilde taşıyarak üretken olan bir takım. Ama ya gidemediler ya da yanlış tercih yaptılar. Galatasaray’da ise durumu farklı hale çeviren oyuncu Chedjou’ydu.

Beşiktaş hücumcularının pres yaptığı 2-3 pozisyonda, risk alarak adam geçerek verdiği paslarla hem Beşiktaş’ın düzenini bozdu hem de orta sahasını rahatlattı.

YANLIŞ TERCİHLER

İkinci yarı bambaşkaydı. Galatasaray’ın golü sonrası gerçek kimliğine bürünecek olan maç Veli’nin, kırmızısı ile yine şekil değiştirdi. Hamza Hoca’nın, Umut değişikliği bence yanlıştı. Kaldı ki, kırmızı kart sonrası en çok iş yapacak olan adam Umut’tu. Biliç ise sahadaki tek ve en iyi adamı Gökhan’ı oyunun büyük bölümünde sol kenarda oynatarak kendi ayağına sıktı.

Hamza Hoca ilk derbisini hem de deplasmanda kazanarak kendisine güvenenleri haklı çıkardı.

DOĞRULARI YAPARSAN GALATASARAY’a maçı kazandıran etkenler ise şunlardı...

1- Rakibi iyi analiz etmek.
2- Rakipten daha fazla istemek.
3- Doğruları daha çok yapmak.

Cimbom hak ettiği bir galibiyet aldı. Prandelli ile yerlerde sürünen ne oynadığı belli olmayan takım, Hamza Hoca ile gerçek kimliğini bulmaya başladı. Ama daha durun yeni başlıyorlar.

Yazarın Tüm Yazıları