Paylaş
İlk yarım saatlik bölümdeki oyun ile Galatasaray’ın kaybetmesi, Kasımpaşa’nın ise kazanması mümkün değildi. Tek ihtimal, G.Saray’ın ikinci yarılardaki garip oyun düşüşleri ve defansın yapacağı hatalardı. Nitekim o hataları da yaptı zaten.
Kasımpaşa’yı risk alacağı bir oyuna mecbur eden Galatasaray neden farkı artıramadı?
Bruma ve Yasin gibi çabuk ve rakip alana direkt giden oyuncular çok kötü kullanılıyor. Sebebi Sneijder’in oyunu yavaşlatması ve geç kalması.
Diğer taraftan Bruma ve Yasin de getirdikleri topu olumlu kullanma ve pozisyonu sonuçlandırma açısından tercih hatası yapıyorlar.
Golü bulan G.Saray, bu sene istatistik kralı olmasının sebebi olan topla çok oynama işine kendini kaptırınca rakibe fırsat veriyor.
İSTATİSTİK BELASI...
En çok topla oynama, en çok isabetli pas, en fazla pas gibi birçok istatistikte Galatasaray ismi var. Bunlar, doğru kullanıldığında çok etkili olacak veriler.
Fakat bu veriler şimdiye kadar iyi ve işe yarıyor gibi gözükse de Riekerink için bunlar öncelik arz ettiği için golü bulana kadar da golü bulduktan sonra da hemen istatistik yapmaya dönüyorlar.
Topla çok oynayarak oyunu tuttuğunu, rakibi uyuttuğunu, skoru bulduğunu ve maçı kopardığını sanan G.Saray otomatik olarak temposunu düşürüyor. Çünkü, topla en fazla oynadığı yerler orta saha ve kendi yarı alanı. Bu oyun tarzını değiştirmek lazım ki, konunun muhatabı da Riekerink.
G.SARAY’IN HOCASISIN...
Asıl enteresan olan Riekerink’in eksik rakibe karşı tutumuydu. Eksik Kasımpaşa’ya karşı hücumcu sayısını artırıp farka gideceğine, maçı oyuncu değiştirmeden bitirecekti. Eren ve Josue’yi niye oyuna aldı onu da anlamadım. Galiba son dakikaları oyuncu değişikliği ile geçirip maçı bu skorla bitirmek istedi. Ne diyeyim, birisi bu takımın Galatasaray olduğunu Riekerink’e hatırlatması lazım.
Kendini fazla kasmadan paşalar gibi galibiyet alacağı maçtı Galatasaray için. Daha maçın başında golü bulan, ikinci yarıda rakibi 10 kişi kalan ve atılan oyuncusu defans olan bir rakibe karşı pozisyon vermek, penaltı attırmak da ancak Galatasaray’a has bir durum olsa gerek. Muslera’nın olmadığı bir Galatasaray düşünemiyorum. Muslera’sız Galatasaray herhalde sıralamada 2-3 sıra düşerdi.
Paylaş