Paylaş
SON yıllarda futbolumuzla ilgili en çok üzerinde durulan konu ‘marka değeri’ ve bu değerin gerçekliği. Yayın ihalesinin yaklaştığı şu dönemde yine en çok konuşulan konu bu olacak, ama ne üzerinden? Para! Çünkü ne kadar para o kadar değer denklemi üzerinden yürütüyoruz bu işi.
ALT LİGLER...
Ligimizin değerinin yüksek olması hepimizin isteği, ama bu parasal değerinin sahada ve dışında karşılığı var mı? Cevabı da herkese göre farklı anlatılacak bir hikaye!
Türkiye’de yaklaşık 3.600 civarı profesyonel lisanslı futbolcu var. Bunların yaklaşık yüzde 70’i alt liglerde. Futbol algımızda Süper Lig oyuncuları; hatta 25-30 futbolcu olduğu için bu oyunu, bu sayıda isim üzerinden değerlendiriyoruz.
1500 GÖRÜŞME
Bense konuya futbolcular ve alt liglerde yer alan kulüpler üzerinden bakacağım. Yazacaklarımı, üst düzey futbol oynamış ve Türkiye Profesyonel Futbolcular Derneği (TPFD) Başkanı olarak edindiğim tecrübelerle aktaracağım. Son 1 yılda 55 profesyonel takım ve 1.500’ün üzerinde futbolcuyla birebir görüşüp, oynarken bizim de yaşadığımız, ama evrimleşen sorunları belirledik.
FUTBOL MÜLTECİSİ
İlk tespitim şudur- ki bu tabirimi futbolcu arkadaşlarım ve işini düzgün yapan yöneticiler lüften mazur görsün- Türkiye’de ‘3. Lig bataklığı’ diye bir gerçek var. Futbolcuların hak ve hukukunun olmadığı, tamamen ‘futbol mültecisi’ konumunda olduğu sadece adı profesyonel futbolcu olan insanların futbol oynamaya çalıştığı bir lig burası. TFF, kulüpler birlikleri, TÜFAD ve TPFD bir araya gelip, büyüyen bu sorunu çözmeli.
TEK TİP SÖZLEŞME
FUTBOLUMUZUN sorunların başlangıcı tek tip sözleşme! Oyuncu, bazen haklarını bilmediği, bazen de imzalamak zorunda kaldığı için sözleşmede dezavantaja düşüyor. Böylece tanım olarak profesyonel, ama gerçekte amatör. Derdimiz, çok daha cüzi rakamlara oynayan alt liglerdekilerin daha çok kazansın değil. Derdimiz, vaat edilenin yerine getirilmesi; çizgileri net tek tip sözleşme. Türkiye Profesyonel Futbolcular Derneği TPFD olarak, hazırladığımız tek tip sözleşmeyi, incelemeleri için TFF ve Kulüpler Birliği’ne ileteceğiz. Bu sözleşme, hem oyuncuların hem de kulüplerin yararına olacaktır. Çünkü,
MALİ DİSİPLİN GELECEK
1- Sözleşmeyle hakları garantiye alınmış oyuncunun kendini tamamen mesleğine vermesi sağlanacak.
2- Kulüp, yıl boyunca sorumlulukların bildiği için hesaplarını buna göre yapıp disiplinli olacak.
3- Böylece son yıllarda çokça gördüğümüz puan silme ve Avrupa’dan men benzeri cezaların önüne geçilecek.
4- Oyuncu ne kazanacağını bilecek ve futbol sonrası yaşamı için gerekli yatırımları yapması sağlanacak.
HAFTA İÇİ MAÇLARI
ALT liglerin en önemli gelirlerinden biri İddia. Ne kadar çok İddia’da yer alınırsa gelir de o kadar artıyor. Maçlar hafta sonu oynandığından gelir kaybı büyük.
Bu nedenle, maçların hafta içi oynanması en önemli çözüm. 5 gruptaki maçların hepsi hafta içi olmasın, ama düzenleme yaparken, 2. ve 3. ligden 1’er grup ligin ilk devresindeki bütün maçlarını hafta içi oynarken diğer gruplar hafta sonu oynamaya devam eder, ligin 2. yarısı da diğer gruplar maçlarını hafta içi oynayarak adil bir gelir kazanımı sağlanır. Bu, TFF Maç Planlama Birimi’nce kolayca yapılabilir.
Buradaki uygulamanın kulüplere kazandıracağı gelirin ne kadar önemli olduğunu, konuştuğumuz başkanlardan aldığımız geri dönüşlerde gördük. Maçların hafta içi oynanması bir çok paydaşa da faydalı olacak.
TFF TV VE CANLI YAYIN
Bizce, alt ligleri ayağa kaldıracak proje internetten yayın yapacak bir TFF TV. Maçları yayınlayan yerel kanallardan da yararlanılabilir. Bu projeyi de TFF’ye ileteceğiz. TFF TV’nin artıları şunlar:
1- Oyuncular daha iyi motive olur.
2- Aynı gün ve saatte oynadığı için rakibini izleyemeyen hocalar için hayati.
3- Transferde oyuncu ve kulüp için para kazanma şansı sağlanır.
4- Maçların getirisi büyük olacağından kulüplere rahat hareket sağlar.
5- Cezalarda görüntüyle doğru savunma sağlanır ki, bu ciddi bir sorun.
6- Yöneticilik yapanların şevki artar.
KÖTÜ İTİBAR
Bunlar, bizim TPFD olarak yüzü yüze onaylattığımız kriterler. Futbolun gelişmesi isteniyorsa, herkes kendine çeki düzen vermeli. Yoksa cevabı FIFA veriyor. Puanları silinen, Avrupa’ya gitmesine izin verilmeyen, küme düşme tehdidiyle karşı karşıya kalan kulüplerimizi görüyoruz. FIFA nezdinde, en çok dosyası olan ve itibarı en kötü olan ülke konumundayız. Durumun düzeleceğini beklemek de hayal olur. Çünkü var olan sistem zaten sorun üretiyor ve yapılan sadece sorunları ötelemeye çalışmak. Kökten bir değişim içine girmedikçe, her geçen sene daha kötüye gidecek. Benim Üçüncü Lig bataklığı diye tabir ettiğim durum, ileriki yıllarda üst ligleri de yutmaya başlayacak.
AVRUPA KAPISI
DÜNYANIN en önemli scout ekiplerinin Wayscout ile kulüp anlaştı. 2. ve 3. lig oyuncularının yurtdışına transfernin önü açıldı. Avrupa’nın alt liglerindeki scout’ları şimdiden ilgi göstermeye başladı ki bu da yakında 2. ve 3. ligden yurtdışına transferin başlayacağını gösteriyor. TFF’nin burada devreye girip katkı yapma şansı var. Başkan Yıldırım Demirören’in önem verdiğini biliyorum. TFF herkesin ve alt ligleri ayağa kaldırma gücüne sahip...
Paylaş