Paylaş
Sahada oynanan oyun ise, biraz farklıydı. Hamza Hoca, kazanan takımını bozmadan, önde Umut ile başladı. Buna karşılık, iddialı Mehmet Hoca, orta sahasını 5’li yapıp, hızlı hücum tercih etti. Galatasaray, karşısında bulduğu kalabalık orta sahaya karşı bocaladı. Takipçilik ve 2. dokunuş konsunda iyi olan Umut’la golü bulana kadar yaptığı iyi iş, oyunu kenardan oynamayı doğru uygulamasıydı. Zaten karşısında nerdeyse hareket alanı bırakmayacak sayıdaki rakibi de bu şekilde aşabilirdi. Fakat golden sonra kaybedilen ciddiyet ve oyun disiplini sonucunda ortaya karmakarışık bir yapı çıktı! Yerini kaybeden Yasin ve maçın kopmasını sağlayacak pası atmayan Bruma, Erciyes takımın işini kolaylaştırdı.
AYNI TERCiH
Mehmet Hoca, erken bir hamle ile daha fazla hücum etmeyi tercih etti. Geçen hafta Sergen Hoca’nın erken değişikliğinden hemen sonra bulduğu gol gibi, Mehmet Hoca da değişiklikten sonra golü hemen buldu. Golde, her ne kadar pas ve vuruş güzelse, Olcan’ın girmediği ve geç kaldığı kademe de etkiliydi. Olcan, savunma ve kademe eksiklerini gidermezse, Galatasaray benzer golleri yer.
SNEİJDER FARKI
Galatasaray, ilk yarıda maçın en istekli ve koşan oyuncusu Sneijder’i yeterince kullanamadı. Fakat ikinci yarıya baskılı ve istekli başlayan Galatasaray’da başrolde Sneijder vardı. Pasları ve şutları ile etkili olan Hollandalı, maçın en şanssız adamıydı. Attığı gol, iyi oyununun ve mücadelesinin ödülüydü. Kritik haftalar geldikçe sorumluluk almaya başlayan ve liderlik yapan Sneijder, hem çok formda hem de çok istekli. Hamza Hoca, Wesley’in kanalını iyi yakalamış ve sahada her şeyini veren bir oyuncuya çevirmiş.
HAMİT İLE ENDİŞE YOK
Melo’dan sonra ne olur endişesine öyle bir oyunla cevap verdi ki Hamit; çok koştu, çok top kazandı ve takımını ayakta tutan adamdı. Maçın, Sneijder’den sonra yıldızı Hamit’ti. Çalanı olmayınca, en iyi davulun bile sesi çıkmaz derler. Hamza Hoca, oyuncularından nasıl maksimum performansı alacağını biliyor ve bu Galatasaray’a her hafta bir farklılık olarak yansıyor.
Paylaş