Paylaş
Bu durumda beklenen iş, takımın farklı birşeyleri ortaya koymasıdır ama; Prandelli, kendisi herhangi bir farklılık ortaya koymamışken bunu oyunculardan beklemesi ne derece doğrudur. Sonuçta, G.Saray beklenen reaksiyonu gösteremezken, maçın başındaki duran toptan atılan gol tek aksiyondu. Aslında, duran bir takım görüntüsü veren G.Saray’a uygundu duran top golü.
Erken gelen gol, Galatasaraylı oyuncuları rahatlattı ve fazla risk almadan oynamalarını sağladı. Karabükspor’un, gol bulmak için gelmek istediği anlar, çıkışlarda hata yaptığı ve kaptırılan toplarla, sarı kırmızılı takıma kolay pozisyon yakalama şansı vermesi ile sonuçlandı. Düşük tempoda geçen karşılaşmayı, biraz olsun hareketlendiren de bu hatalardı.
OLANLARI SEYREDİYOR
Tempo düşük, risk alma az, savunma ağırlık kazanınca, gol atmak için geriye, ilk yarıda olduğu gibi ya duran top ya da şut seçenekleri kalıyordu. Aynı kaleye, yine bir stoper ve yine kafayla attığı golle durumu eşitlemese, Prandelli oyuna müdahele etmeyecek ve oyunu akışına bırakacaktı.
Uzun sayılacak bir süredir Galatasaray’ı yazıyorum ve konuşuyorum. Ben şimdiye kadar, ne yapacağını ve nasıl yapacağını, bu denli bilmeyen teknik adam görmedim. Ya olanları seyrediyor ve başına geleceklere razı oluyor ya da olduktan sonra bişeyler yapmaya çalışıyor. Ve bunu, gelişme kaydediyoruz diyerek açıklıyor.
ETKİSİZ ELEMAN
G.SARAY, zor bir deplasmanda kazanarak, yarışta varlığını devam ettirdi. Fakat, oynanan oyun, uzun maratonda yarışı sonuna kadar götürebilecek umudu vermiyor. Kasımpaşa ve Karabük maçları, günü kurtaran maçlar. Bu maçların, takımın temposuna, oyun anlayışına etkisi olması zor. Çünkü, bu etkiyi gösterecek yegane etken Prandelli. İtalyan hoca, korkak oyun anlayışından vazgeçmezse ve hücum hattında 2 forvete dönmezse, zevk vemeyen, temposu düşük ve hep zorlanan bir G.Saray seyredeceğiz. Umut’un, son iki lig maçındaki etkisini görüp, hâlâ tercih hatası yapan Prandelli, ne zaman cesur davranacak merak ediyorum.
Paylaş