Paylaş
Kolay pozisyon verme ve gol yeme durumu devam ediyor. Üstelik Muslera’ya rağmen.
Nando olmasa acaba Galatasaray ne olurdu sorusunun cevabı herhalde herkesin cevabını bildiği bir durum.
Bu seneki Galatasaray 3 prensip üzerine kurulu bir takım aslında. Muslera tutar, Sneijder hazırlar, Eren atar.
Eğer bunlardan biri devreye giremez ya da işlemezse Galatasaray’ın işi şansa kalır.
WESLEY G.SARAY’DIR
SARI kırmızılı takım, her zamankinden daha fazla Wesley Sneijder’a bağlı hale geldi. Hollandalı eğer günündeyse ve istekliyse öyle ya da böyle sorun çözen adam oluyor.
Ama rakibin iyi olduğu ya da Wesley’in kötü olduğu maçlarda durum içinden çıkılamaz hale geliyor.
Takımda etkili yerlerde sorumluluk almanın ötesinde farklı işler yapabilecek tek adam şu anda.
G.Saray taraftarı bu sezon Wesley’in iyi bir sezon geçirmesini bekleyecek.
Zira, o iyiyse G.Saray’da iyidir.
Wesley bu maçta yaptığı gibi her iki taraftan iyi ortalar yapmalı ki hem üretkenlik artsın hemde Eren’in farkı ortaya çıksın.
EREN’İN DERDİ
SON yıllarda Galatasaray’da oynayan forvetler içinde ceza alanına gelen kafa toplarına en hakim forvet Eren.
En az “Dünya Yıldızı” Drogba kadar etkili bu konuda. Topa sadece vurmak değil, istediği yere ve istediği şekilde vurabilen farklı bir özelliği var Eren’in.
Bu konuda Jardel’de çok farklı bir oyuncuydu. Sadece bu özelliğini kullanması bile Eren’i başka yerlere taşır. Ama bunu anlaması ve takımı ona göre dizayn etmesi gereken Riekerink’tir.
GALİBİYETİN ŞİFRESİ
GALATASARAY’ın zor deplasmandan kazanarak dönmesinin iki önemli sebebi vardı.
İlki, Sneijder’in doğru yerlerde yani ceza alanına yakın yerlerde topla buluşması ve çok fazla sayıda isabetli şut atması.
İkincisi, Selçuk İnan ile Tolga’nın ilk maça göre daha doğru görev paylaşımı yapmaları ve Selçuk’un daha önde oynaması.
Tabi her maçın daha oynanmadan kahramanı diye yazılacak ismi Muslera.
Yine çok kritik zamanlarda net kurtarışlarla takımına hayat verdi.
Paylaş