Paylaş
Bana göre Türk futbolunun başına gelen en büyük güzelliklerden biri VAR uygulaması. VAR’sız günleri, skandal hakem hatalarını herkes çok çabuk unuttu. VAR’ın olmadığı Premier Lig’de neler oluyor her hafta şahit oluyoruz. Önümüzdeki sezon İngilizler de VAR’a geçecek. UEFA da Şampiyonlar Ligindeki dev kulüplerin baskısıyla şubat ayında VAR’ı devreye sokuyor. VAR uygulamasının meyveleri tabii ki ilk günden toplanmıyor. İtalya ve Almanya VAR’ın ilk kez uygulandığı 2017-18 sezonunda sancılar yaşamıştı. İtalya’da VAR’a rağmen iptal edilen nizami goller bile atıldı. Almanya, ilk dönemlerde hakemlerin hemen her kararı VAR tarafından sağlamasından şikayet etti. Takımlar soyunma adasından çağrılıp penaltı dahi atıldı.
MAKSİMUM MÜDAHALE MAKSİMUM FAYDA
Bizdeki ilk 5 aylık süreçte ise en çok tartışılan konu, VAR uygulamasının tüm maçlarda aynı sıklıkta ve standartta devreye sokulmamasıydı.
”Onlara VAR da bize niye YOK?” sözü, bu uygulamayla birlikte manşetleri sıkça süsledi. Aynı tartışmalar VAR’ın uygulandığı diğer ülkelerde de halen mevcut. ‘Minimum müdahale, maksimum fayda’ mottosuyla futbolumuza giren VAR’da en büyük kriz, bu sloganın barındırdığı ana fikirden kaynaklandı aslında. Taraftar baktı ki başka bir maçta benzer pozisyonda VAR’a başvurulmuş, ancak kendi takımının maçında VAR devrede değil. Doğal olarak isyan etti. Bu durum ciddi sorunlar yaratsa da özellikle de Galatasaray-Konyaspor maçının ardından, son haftalarda ‘maksimum müdahale ile maksimum fayda’ sağlandı. VAR’ın getirdiği adalet tartışılmaz. Fakat futbolun ruhunu olumsuz etkilediği de bir gerçek. Teknik adamlar, futbolcular ve maçı stadyumda izleyen taraftarlar atılan bir golün ardından yaşanan sevinçlerin anlamını yitirdiğine ve oyunun büyüsünü yok ettiğini düşünüyor. Bu eleştiri haksız değil. Fakat kimse ofsayttan atılan bir gol ile veya haksız bir penaltıyla kaybetmek istemiyor. VAR doğru uygulanırsa tartışmasız bir şekilde adaleti de getiriyor.
AKLA YATKIN OLMAYAN ŞEYLER DE VAR
IFAB tarafından şu an kullanımda olan protokol 8’inci versiyon ile ilgili bir güncelleme yok. Ancak uygulamada ve protokolün işleyişi ile ilgili de hâlâ akla yatkın olmayan şeyler var. Örneğin: Bir oyuncu golü attı, VAR devreye girdi ve iptal etti ancak geçersiz sayılan golün ardından sevinç esnasında veya gole itirazdan dolayı sarı kart gerektiren ihlalde bulunan oyuncuların kartlarının geçerli sayılması. disiplin ihlalleri dışında). Olmayan golden kaynaklanan bir forma çıkartma veya haklı bir itirazdan gelen bir sarı kart toplum tarafından çok da mantıklı bulunmadı. Bir diğer kafa kurcalayan konu, kırmızı kartlarda geçerli olan VAR, neden 2’nci sarı kartlarda devreye girmiyor? Amaç adaleti aramak değil mi? Soru işareti yaratan bir diğer husus ise VAR hakemi gol öncesi bir ihlal var mı diye kontrol ediyor. Top dışarıdan mı çevrildi? Ofsayt, elle oynama veya faul var mıydı? Peki ne kadar önce? Bunun belli bir süresi yok. Net bir cevabı da yok. Beinsports, Fransa, İtalya, İspanya liglerini yayınlıyor. Birçok maçı izliyoruz. Ben o ülkelerde VAR’ın bizdeki gibi 17-18 saniye geriye gidip goller iptal ettiğine tanık olmadım. Bu liglerde her hafta 9-10 maçı canlı anlatan arkadaşlarıma sordum. Onlar da böyle bir iptal görmediklerini, hep son birkaç aksiyonun değerlendirmeye alındığını söyledi. Biz mi VAR’ı daha doğru yorumuyoruz? yoksa onlar mı? Karar veremedim. Ligin ikinci yarısında her gol, her puan değerli. Derbiler ve alt sıralarda kader maçları oynanacak. “Bu hakemlerle bu lig bitmez” söylemleri artık geride kaldı. Tüm tartışmalara rağmen VAR ile ligin ikinci yarısında bizi huzurlu ve daha adil haftalar bekliyor.
GÜNEŞ SON SÖZÜNÜ SÖYLEDİ, ARTIK TOP BURAK YILMAZ'DA
Şenol Güneş dedi ki: “Kimseye kolay kolay kefil olmam ama Burak’a kefilim.” Bu şu demek: “Eğer bana güveniyorsanız. Burak Yılmaz’a da güvenin.” Tecrübeli teknik adam ayrıca da ekledi: “Neyi, niye tartışıyoruz? Bugün Beşiktaş’ın alacağı en iyi isim Burak’tır.” Burak Yılmaz polemiği bitmese de Şenol hocanın bu açıklamalarından sonra azalacaktır. Artık top Burak Yılmaz’da. Oynayacağı futbol ve atacağı goller ile kulübün ve Şenol Güneş’in kendisine duyduğu güvene yanıt vermek zorunda.
Paylaş