Paylaş
Tamam, bu karşılaşmaya çıkarken 27 maçtır kaybetmeyen İtalyanlar favoriydi, ancak 3-0 kaybettiğimiz maçta büyük bir oyun üstünlüğü ile bizi mağlup ettiler. İlk 30 dakika yaptığımız gömülü savunma ile iyi direnç gösterdik ancak İtalyanlar’ın orta sahası, yoğunluğu çok yüksek bir pres ile kendi yarı alanımızdan çıkmamıza izin vermedi. Sadece uzun toplarla İtalya yarı sahasına gitmeye çalıştık. Yoğun baskıya stoperlerimiz ve kaleci Uğurcan ile direnmeye çalışan bir milli takım görüntüsü vardı.
BAŞIMIZI DÖNDÜRDÜLER
Olumsuz görüntümüze rağmen devreyi 0-0 bitirmek ay yıldızlı takımımız için adeta bir piyango idi. Merih’in kendi kalesine attığı golle yenik duruma düştükten sonra da reaksiyon veremedik ve İtalyanlar baskıya devam etti. Arada çok ciddi bir tempo ve fizik kalite farkı vardı. Jorginho, Barella ve Locatelli’den oluşan İtalya orta sahası, beklerin de katılımıyla bu alanda bize büyük üstünlük kurdu. Berardi, İmmobile ve Insigne’den oluşan forvet hattı da son derece hareketli ve hızlı futbollarıyla adeta başımızı döndürdü. Ciddi bir fiziksel farkın ötesinde İtalya, hem saha içi organizyonu hem de teknik kalite olarak millilerimize büyük üstünlük kurdu. Maçın hiçbir bölümünde topu rakip yarı sahaya organize bir şekilde taşıyamadık. Topu ilerde hiç tutamadık. Okay sadece savunmanın içinde kaldı. Ozan top tutamadı, sırtı dönük top alıp hiç servis yapamadı. Şenol Güneş, değişikliklerle zayıf kaldığımız orta alanı güçlendirmek istese de hamleler işe yaramadı.
CENGİZ MUTLAKA OYNAMALI
Turnuvaya kötü başladık ve artık bu maçı geride bırakmamız gerekiyor. Önümüzdeki rakipler Galler ve İsviçre; İtalya kadar güçlü değil. Fakat topu daha hızlı dolaştıracak ve rakip yarı sahaya çok daha hızlı geçip etkili hücumlar yapacak bir formül bulmamız şart. Cengiz Ünder, dribbling özelliği olan, adam eksilten tek hücum oyuncumuz. Bundan sonraki 2 maçta ilk 11’de oynaması şart. Kenan çalışkan bir futbolcu fakat teknik olarak bu seviye için fark yaratacak bir kalitesi yok. Yusuf da kendi standartının çok altında kaldı ve çok az topla buluştu. Dün geceyi unutup bambaşka bir plan ile Galler maçına odaklanmalıyız. 2 Haziran’da Fransa karşısında seyrettiğim Galler, zayıf bir takım görüntüsü verdi. Şenol Güneş, bu seviyede daha yüksek tempoya çıkacak oyuncuları sahaya sürmeli. Aksi takdirde beklentilerin aksine millilerimiz eve erken dönebilir. Galler maçı bizim için final niteliğinde ‘olmazsa olmaz’ bir maç olacak. Önce psikolojik sonra da fiziksel olarak iyi hazırlanıp ayağa kalkmamız gerekiyor.
Paylaş