Paylaş
Derbide Vitor Perreira, Beşiktaş’a özel bir 11 sahaya sürdü. Ghezzal-Rozier ikilisinin hücum gücüne tedbir amaçlı Szalai sol bek, Novak ise sol stoper olarak başladı. Beşiktaş savunmasının geçiş hücumlarındaki zaaflarından faydalanmak da ana plandı. Bu anlayışla Fenerbahçe için anahtar öne geçmekti ve nitekim sarı lacivertliler ilk 45 dakikada pozisyon üretmeden 2 kez gol buldu. Beşiktaş’a gelince... Önder Karaveli’nin derbide sahaya sürdüğü 11 en güçlü 11 miydi? Hayır. Kenarda 3 stoper varken neden Necip? Atiba ve Oğuzhan varken neden Can tercihleri? Bir teknik adam neden en güçlü kadroyu sahaya sürmez? Üstelik bir derbide...
BU ANLAYIŞ YAKIŞMADI
İkinci yarıda Can’ın yerine Oğuzhan girince oyunun kontrolü Beşiktaş’a geçti. Josef’in kafa golüyle 2-2’yi bulan Beşiktaş karşısında Fenerbahçe kazanmaktan çok rakibini bozmayı düşünen görüntüsüne devam etti. Bu anlayış 50 bin kişi önünde oynayan ve maçı korner dahi atmadan tamamlayan Fenerbahçe’ye yakışmadı. Sahada futbol oynamaya çalışan taraf Beşiktaş idi ve siyah beyazlılar son dakikada Batshuayi ile kazanma şansını kaçırdı. Şayet Önder Kareveli’nin başlangıç 11’i daha güçlü olsa Beşiktaş’ın derbiden 3 puan ile ayrılması işten bile değildi. Fenerbahçe ise defansif bir mantaliteyle sert bir oyun sergiledi ve 90 dakikayı net gol pozisyonu bulmadan tamamladı.
AYDINUS SINIFTA KALDI
Açıkçası Vida’nın bireysel hatası ve tartışmalı penaltı olmasa Fenerbahçe’nin dünkü görüntüsüyle gol bulması pek de mümkün görünmüyordu. Puan olarak liderin bu kadar gerisindeki kaybedecek bir şeyi olmayan Fenerbahçe neden İrfan, Sosa, Gustavo gibi isimleri kullanmaz? Neden ofansif bir kurgu düşünmez? Anlamak mümkün değil. Derbide Beşiktaş adına Josef ve Pjanic; Fenerbahçe’de ise Kim MinJae takımlarının en iyi isimleriydi. Fırat Aydınus ise birçok kartlık pozisyonu es geçti ve sertliğe göz yumarak sınıfta kaldı.
Paylaş