Paylaş
Aslında bizim için bir final niteliği taşımasına rağmen zor bir maç olmadı. Henüz 4’üncü dakikada kalemizde golü görüp yenik duruma düşmemize rağmen, telaş yapmadan kendi oyunumuzu Karadağ’a kabul ettirip sabırlı oynayarak 3 puanı almayı bildik. Stefan Kuntz, klasik bir 4-4-2 ile başlarken merkezdeki ikili Berat ve Hakan’ın performansları kadar orta alanın kenarlarında oynayan Abdülkadir ve Kerem’in ofansif katkıları da belirleyici olacaktı.
HAKAN 'MAESTRO' GİBİYDİ
İlk yarıda merkezi Berat ile birlikte kontrol eden Hakan’a ikinci devrede Orkun eşlik etti. Hakan takımın orta sahadaki beyni ve en önemli parçasıydı. Tam bir maestro kimliğiyle atakları yönlendirdi, pas trafiğini organize etti ve tempoyu istediği gibi ayarladı. Son Milano derbisinde de Inter formasıyla mükemmel bir oyun kuruculuk yapan Hakan Çalhanoğlu’nu bu rolüyle çok beğendiğimi vurgulamalıyım.
Savunmada Çağlar-Merih ikilisi hatasız iken Caner ve Zeki de dengeli oynadılar. Son dönemin yıldızı Kerem de önemli bir gole imza atarak olumlu çizgisini sürdürdü.
TÜM KONTROL BİZDEYDİ
90 dakikada zaman zaman tehlikeler de yaşadık ancak oyunun tüm kontrolü bizdeydi. Skor kadar bu anlayış da sevindirici. Karadağ takımı ise 3 önemli oyuncusundan yoksun çıktığı bir maçta haddini bilerek oynadı. Savic dışında uluslararası oyuncusu bulunmayan Karadağ karşısında kazanmamız gerekiyordu ve hata yapmadık.
Şayet gayretli görünen Burak Yılmaz gününde olsaydı daha kolay ve farklı bir 3 puanla eve dönebilirdik. Şimdi artık play-off’taki rakibimizi bekliyoruz. Basit ve saçma hatalarımıza rağmen gruptan çıkmayı Norveç’e oranla hak eden taraf bizdik. Gruba Hollanda ve Norveç galibiyetleriyle başlayan Şenol Güneş’e de; gençlere şans verip tekrar kazanma kararlığı ve heyecanı geri getiren Stefan Kuntz’a teşekkürler.
Paylaş