Paylaş
Dünya Kupası’nda bu tip maçlar denge oyunlarını gerektirir. Risk almak, hata yapmak istemezsiniz. Özellikle de dün Arjantin bunu yaptı.
Hollanda maçındaki 3’lü savunma kurgusundan vazgeçip tekrar 4’lüye dönen teknik direktör Luis Scaloni, orta alanda da 4 merkez orta saha oyuncusunu kullanıp Hırvatistan’ın en büyük gücü olan Mateo Kovacic-Luka Modric ve Marcelo Brozovic’den oluşan orta alanını durdurmak istedi. Hücumda Julian Alvarez ve Lionel Messi ile de bir şekilde pozisyon bulurum düşüncesiyle hareket etti.
GÖRKEMLi DEĞiLDi AMA...
Bu anlayış Arjantin için fazlasıyla işe yaradı. Hırvatlara neredeyse hiç pozisyon vermediler ve bireysel hatalar ile ilk yarıda 2 gol bulup finale doğru henüz 45 dakika sonunda dev bir adım attılar.
Görkemli, göze hoş gelen bir futbol var mıydı? Asla yoktu. Ama Arjantin pragmatik ve sonuca yönelik bir taktiksel anlayışla oynayarak istediğini aldı. Hırvat savunmasınının Messi’ye odaklanması Julian Alvarez’i günün kahramanı yapan önemli bir etkendi.
LiONEL MESSi VE DiĞERLERi
İkinci yarıda da skor avantajıyla topun arkasında bekleyen bir Arjantin gördük. Emniyetli bir oyunu tercih ettiler. Bu son derece normal idi. Nitekim geçiş hücumlarıyla 3’üncü golü de arayıp buldular.
Arjantin tamamen Lionel Messi üzerine kurulmuş bir takım. Messi hariç herkes takım savunmasına sadık ve sert. Bu kimya ile finale geldiler. Bakalım finalde bu anlayış Arjantin’e Dünya Kupası’nı getirecek mi? Bekleyip göreceğiz...
Paylaş