Paylaş
Maçın başlarında Bursaspor savunmayı beşleyerek G.Saray'ın hücum oyunculara çok fazla hareket alanı vermemeye çalıştı. Beşlinin önündeki dörtlü de orta alanda Belhanda ve Selçuk'un pas yollarını kapatıyordu. Her ne kadar ilk dakikalarda bu plan Bursaspor açısından yürüyormuş gibi görünsede Feghouli'nin kötü ortasını taca çıkmadan yakalayan Nagatomo'nun topu Rodrigues'e aktarması ile ilk darbeyi yemiş oldu. Son haftaların flaş ismi Rodrigues rakip savunmadan geriye kaçarak kurtulan Gomis'i iyi gördü. Gomis de geceye damga vuracak bir vuruşla gol perdesini açtı.
Golden sonra Bursaspor oyun sistemini devam ettirerek G.Saray'ı oynatmamaya çalıştı. Fatih Terim'in en önemli farklarından olan ön alan baskısında önce Belhanda topu kaptı ve rakibinin 10 kişi kalmasına neden oldu, sonrasında Gomis topu kapıp kadrolu asistçisi Rodrigues'in skoru 2-0'a taşımasını sağladı.
Ligde kötü günler geçiren Bursaspor 10 kişi kaldıktan sonra tamamen dağıldı. Maçın ilk yarısında rakibin sol kanadından bir gol ve bir asist çıkaran Rodrigues ikinci yarıda Yasin'in oyuna girmesi ile sağ kanada geçti ve önce Belhanda'nın Gomis'e attırdığı golün pasını verdi, ardından uzatmanın son dakikalarında Gomis'e bir gol daha attırmayı başararak Gomis'le beraber gecenin yıldızı oldu.
Geçen haftaya göre takımdaki en önemli fark; orta sahada formasına tekrar kavuşan Belhanda ve onun toplu oyuna olan katkısı. Orta alanda pas dağılımında, atağa çıkışlarda son derece etkili olduğu gibi kendisi de bir şekilde ceza alanı içerisine girmeye çalışıyor. Orta üçlü Fernando dönene kadar Donk, Selçuk, Belhanda ile istenen performansı veriyor görünüyor. Fernando'nun dönüşüyle Hoca'nın Donk, Fernando, Belhanda üçlüsüyle devam edeceğini tahmin ediyorum. Bu üçlünün özellikle deplasman performansı G.Saray'ın Mayıs ayını nerede kapatacağını belirleyecek.
Bursaspor maçına dönersek Fatih Hoca sol kanatta Nagatomo-Rodrigues, sağ kanatta Linnes-Feghouli ikilisi ile maça başladı. Sol kanattaki ikili ilk devreye damga vururken sağ kanatta Feghouli'nin son paslardaki isabetsizliği üretkenliğe mani oldu. Donk sakatlandıktan sonra Fatih Hoca Yasin'i sol kanada alarak Rodrigues'i sağ tarafa, Feghouli'yi de Belhanda'nın yanına forvet arkasına çekti. Bu hamleden sonra G.Saray eksik rakibini iyice kendi cezasına hapsetti. Feghouli'de son haftalarda bir form düşüklüğü görünmekle beraber sağ bekte Linnes-Mariano rekabeti de artıyor. Linnes her hafta daha iyi oynamaya başladı. Ancak Mariano da oyuna girdikten sonra sağ kanatta Rodrigues'e çok yardımcı oldu. Toparlanmış bir Mariano-Feghouli ikilisi ile G.Saray Rodriguesli kanattan aldığı verimi diğer kanattan da almayı başarabilir.
Defansa hiç iş düşmediği için belki onlardan bahsetmeye fırsat olmadı ama son 2 yılda ilk kez bir takım rakip ceza sahası içinde topla hiç buluşamadan maçı tamamladı. Bu da takımın defans anlamında işini tam yaptığının önemli bir göstergesi.
Bu akşam Beşiktaş'ın F.Bahçe'yi yenmesi ile zirvede işler daha da kızıştı. Galatasaray'ın şampiyon olmak için deplasmanlardan galibiyetle dönmeyi alışkanlık edinmesi gerekiyor. Kalan 11 haftada G.Saray 6 kez deplasmana gidecek. Sırasıyla Karabükspor, F.Bahçe, G.Birliği, Alanyaspor, Akhisar ve Göztepe deplasmanları var fikstürde. Bundan önceki Malatya, Sivas ve Kasımpaşa deplasmanlarında kaybedilen üç puanlar yüzündne G.Saray'ın bu deplasmanları mümkün olduğunca kayıpsız atlatması gerekiyor. Bunun için de kadrosundaki tüm oyuncuların yüksek performansına ihtiyacı var. Ligin geri kalanını da zirvede kapatabilmek için sadece Rodrigues-Gomis ikilisi yeterli olmayacak. Fernando'nun dönmesi, Feghouli ve Belhanda'nın sahada kalıp daha fazla sorumluluk alarak katkı vermesi, kenardan gelecek olan Yasin, Selçuk, Eren, Sinan ve diğerlerinin de mutlaka aldıkları her sürenin sonuna kadar hakkını vermeleri gerekiyor.
Tahminim G.Saray'ın en fazla bir mağlubiyet ve iki de beraberlik hakkı var. Bu şekilde toplamda 73 puana ulaşarak sezon sonu ipi göğüsleyebileceğini tahmin ediyorum. Eğer G.Saray deplasmanlarda maç kaybetmeye devam ederse işi tamamen mucizeye kalır.
Paylaş