Paylaş
Konumları ne olursa olsun, hangi kulvarda olursa olsun bu iki takımın kendi aralarındaki maçları her zaman büyük heyecana sahne oldu. Belki klişe bir söz olacak ama; gazozuna dahi oynansa, derbi her zaman derbidir. Okan Buruk rotasyonlu bir kadroyla derbiye çıktı. Orta sahada Oliveira’nın yerine Berkan’ın oynaması, Fenerbahçe ataklarına karşı Torreira’yı bu bölgede yalnız bırakmama düşüncesinin ürünüydü. Jorge Jesus ise tam tersine orta sahada tüm yükü Arao’ya bindirmişti. Şampiyon takımı yenme amaçlı bir ilk 11 seçmişti. Derbilerde genelde 3’lü savunmayı tercih eden Jesus, Trabzon maçının ardından dün de 4’lü defansa devam dedi.
iKi TAKIM DA AÇIK OYNADI
Kaybedecek fazla bir şey olmayınca iki takım da açık futbol oynadı. Orta saha üstünlüğü Galatasaray’daydı. Hal böyle olunca sarı kırmızılı daha fazla gol pozisyonu üretti. Fenerbahçe, rakibi karşılayan ve kaptığı toplarla kontrataklarla sonuca gitmek istedi. Galatasaray’ın boş bıraktığı alanlardan yararlanmak istedi. İlk maçta Galatasaray’ın kendisine karşı uyguladığı taktik ile sonuca gitmek istedi ama Batshuayi-Valencia ikili ile bağlantıyı kuracak orta sahaya sahip değildi.
REHAVETTEN ESER YOKTU
30. dakikada kafa toplarının akabinde bir anda topu önünde bulan Zaniolo ok gibi fırlayıp sol ayağıyla güçlü bir vuruş yaptı ve Galatasaray’ı 1-0 öne geçirdi. İlk yarıda Barış Alper ve Zaniolo ağır Fenerbahçe savunmacılarının yanından vızır vızır geçip gitti. Oyuncuların ortaya koyduğu performans Okan Buruk’un rotasyon yapmakta ne kadar haklı olduğunu gösterdi. Fenerbahçe’nin rakip ceza sahasına girme girişimleri oldu ancak pozisyon üretemedi. İsabetli şutu yoktu. İlk yarıda topla oynamada Fenerbahçe yüzde 53’e 47 üstün olsa şut, rakip ceza alanında topla buluşma ve gol beklentisi gibi verilerde üstünlük Galatasaray’da idi.
MAÇIN ADAMI ZANiOLO iDi
İkinci yarıda Jesus; Rossi-Osayi değişikliği yaparak Ferdi’yi sola kaydırdı. Galatasaray ise sanki mağlupmuş gibi ön alanda baskıyla başladı bu bölüme. Açık söylemek gerekirse Galatasaray’ın oyunu ve oyuncuları ile Fenerbahçe’nin oyunu ve oyuncuları arasında gömlek ve sıklet farkı var. Sanki Fenerbahçe şampiyon gelmiş, Galatasaray prestij için oynuyor gibiydi!
BiR TEBRiK DE JORGE JESUS’A!
61. dakikada Peres’in kırmızı kartı Fenerbahçe adına işleri iyice zora soktu. Kırmızı kart çıkan pozisyonda Zaniolo’nun ağır Peres’in arkasından gelip önüne geçmesi, Fenerbahçe defansının bu sezonki röntgeni idi adeta. ‘Hayalet golcü’ İcardi 71. dakikada yine kendini unutturup usta işi bir kontrol ve vuruşla farkı 2’ye çıkarıp fişi çekti. Bu dakikadan sonra Fenerbahçeli futbolcular ‘bir an önce bitse de gitsek’ havasındaydı. 79. dakikada harika bir gol atan Zaniolo, gerek golleri ve gerekse Luan Peres’in atılmasındaki rolüyle bu maçın adamı oldu. Galatasaray, adeta kazanırsa şampiyon olacakmış gibi oynadı ve aldığı görkemli galibiyetle taraftarlarını bir kez daha mest etti. Bu arada bir tebrik de Jesus’a! Bu mağlubiyetle Suudi Arabistan biletini kaptı...
ABDÜLKADiR BiTiGEN ÇOK iYi MAÇ YÖNETTi
Bu sezon 19. maçına çıkan Abdülkadir Bitigen, kadroda yıl içinde performansını devamlı yükselten, en formda olan hakemlerden biri. Halil Umut Meler’ın U20 Dünya Kupası’nda, Atilla Karaoğlan’ın da U17 Avrupa Şampiyonası’nda olması Galatasaray-Fenerbahçe derbisi için kendisini alternatifsiz kıldı. En son yönettiği Fenerbahçe-Trabzonspor maçındaki başarısı da bu atamada önemli rol oynadı. Bu sezon ligde Galatasaray’ın 4’üncü, Fenerbahçe’nin 5’inci maçını yönetti. VAR masasında da “Bu sezon VAR kadrosunda olmasaydı ne olacaktı?” dediğimiz Alper Ulusoy görev aldı. Ulusoy, bu sezon tüm zorlu maçların hakemiydi adeta.
Bu tür maçlar hakemler için zordur. Her şeye hazırlıklı olması gerekir. Abdülkadir Bitigen maçı oyunu oynatan ve avantajı gözeten bir yönetim sergilemeye gayret etse de futbolcular pek o niyette olmadılar. Ama sonuçta Bitigen ufak tefek hatalar dışında başarılı bir maç yönetti. Sakin, özgüvenli ve futbolcularla iletişimi çok iyiydi. Oyun tamamen kontrolü altındaydı. Önemli pozisyonlara gelince...
TARTIŞMALI POZiSYONLAR: PERES’iN KIRMIZISI DOĞRU NELSSON 34’TE ATILABiLiRDi
· DAKiKA 18: Fenerbahçe ceza alanında Szalai’nin koluna çarpan topta devam kararı doğru. Penaltı değildi.
· DAKiKA 33: Samet-İcardi pozisyonunda Icardi faule maruz kaldığı anda top gerisinde ve hakimiyetinde olmadığı için bariz gol şansı olarak değerlendirilemez. · DAKiKA 34: Nelsson ile Valencia arasında yaşanan ve kulübedekilerin sahaya girdiği pozisyonda Nelsson iyi niyetli değil. Valencia pozisyonu abartmış olsa da hakem burada Nelsson’a ikinci sarı kartı gösterse kimse bir şey diyemezdi.
· DAKiKA 58: İrfan Can-Mauro İcardi pozisyonu kontrolsüz bir hareket değil, çarpışma idi. Devam kararı doğru.
· DAKiKA 61: Zaniolo’yu düşüren Peres’in bariz gol şansından dolayı kırmızı kart görmesi doğru. Burada ekip olarak doğru karar verdiler. Bitigen’in vücut dili sanki yardımcısından yardım almış gibiydi.
· DAKiKA 79: Galatasaray’ın 3. golünden önce Berkan’ın eline çarpan topta atak başlangıç fazı olarak değerlendirilemez. Gol nizami.
Paylaş