Paylaş
1860 kişi kapasiteli statta 90 kişilik F.Bahçe deplasman taraftarı...
Acaba İspanya, Almanya, İngiltere, Fransa gibi aralarında kendimizi de sıralamaya soktuğumuz büyük liglerin taraftar kapasitesi bu kadar düşük olan tribünler önünde ve böyle bir statta oynanan maçları var mıdır?
Düşünsenize 2 İstanbul takımı ve milyon dolarların döndüğü organizasyonda zemin, ambiyans, taraftar, yayıncı kuruluşun kamera açıları, çekim alanları...
İşte marka değerimiz. Balkonlara koyulan kamera kale arkası için...
Pilot kameradan 2. yardımcı hakemin önünde ne olduğunu ağır çekimlerde fark edilmesi vs. Cumhuriyetimizin 100. yılında böyle bir ortamda oynanan Süper Lig maçı...
PENDiK iLK YARI TESLiM OLDU
İlk gole kadar Fenerbahçe’nin kurmak istediği öndeki baskıyı Pendik’in uzun toplarla kırmaya çalıştığını gördük. Taa ki ilk defa pas yaparak çıkmaya çalıştığı bir ana kadar. Geçen hafta Hatay maçında olduğu gibi İsmail Yüksek’in araya girerek kaptığı top ile golü buldu Fenerbahçe. 2. gol İrfan Can’ın ceza sahası dışından vuruşu ile geldi Fenerbahçe ilk yarı performans olarak önceki maçlardan uzak bir görüntü çizse de son 15 dakikasında saman alevi gibi parladığı anlarda iki gol bulup devreyi önde kapadı. İlk yarı Pendik’te teslim olan bir oyun vardı. %71’e %29 top ile oynama, 21’e 0 ceza sahasında topla buluşma. 11’e 0 top uzaklaştırma bunun göstergesiydi.
BU HAVADA HAT-TRiCK GELDi
2. yarı yapılan değişikler sonrası Pendikspor devrenin başında ve sonunda Fenerbahçe ceza sahasında görünse, birkaç pozisyona girse de maçın ambiyans, saha, ve stat zemin görüntüsünü de işin içine kattığımızda açıkçası maç sanki Fenerbahçe adına antrenman havasında geçti. İkinci yarı Dzeko da bu havada hat-trick yaptı.
ALKIŞLAR LiVAKOViC’E
Burada bir parantez Livakovic’e açmak gerekir. İkinci yarının başlarında Pendik’in yakaladığı pozisyonda maç boyunca ilk defa gelen bir topta oyun takibi, oyun içinde olması, konsantrasyon, odaklanması, gerçekten takdir edilmeli.
Fenerbahçe’de bu maçta kayıp olarak özellikle defans mevkilerindeki sakatlıkları konuşulacak. Ligde bu denli oyun ve oyuncu kalite farkının yaşandığı bir sezonda bu tür maçları hem Galatasaray hem
Fenerbahçe adına görmemiz gayet doğal. İlk yarı zaten ikinci yarının nasıl geçeceğini istatistiksel ve oyun olarak göstergesiydi.
FERDİ'NİN İTİLMESİNE PENALTI VERİLMELİYDİ
Bu havada geçen maçta Abdulkadir Bitigen için de ‘kendisini zorlayacak çok pozisyon yaşanmadı derken; taa ki son dakikaya kadar...
Yapılan müdahalede, koşarken arkadan itilmesi Ferdi’yi bozuyor. Penaltı verilmeliydi.
Bunun dışında Abdulkadir Bitigen gerek verdiği fauller gerek disiplin cezaları ile iyi bir yönetim gösterdi. Bazı ceza sahası içinde penaltı beklentilerinde devam kararları yerindeydi.
Fakat bu maç dikkatimi çeken bir husus var; kıdemli yardımcı hakemin (Mehmet Emin Tuğral), ‘bekle gör’ taktiği ile şüphede kalarak kaldırmadığı ofsayt pozisyonları ile kıdemsiz yardımcı
hakemin (Süleyman Özay) ilk yarıda kaldırdığı ofsayt bayrağı karşılaştırıldığında hangisinin
doğru yaptığını sanırım MHK seminerde izah edecektir.
‘Bekle gör’ ve ‘şüpheli isen oynat’ düşüncesinde çelişkiye düşürecek 2 farklı yorumu Merkez Hakem Kurulu seminerde yardımcılarına izah etmeli kesinlikle.
Hele ilk yarı oynatılan bir pozisyon var ki neredeyse futbolcular bu kadar net ofsayt sonrası sakatlık yaşadılar. Bunun haricinde Bitigen eklediği 2. yarı uzatma süresi ile de eleştirilecektir.
Paylaş