Paylaş
Baskonia karşısında ilk maçı kaybetmiş olabiliriz. Rakip bize göre atletik kalıyor ve dış atış savunması için Vesely’i çıkarınca, ribauntlarda eziliyor olabiliriz. Ama Koç Obradovic’in gelmesiyle ve geçen yıl alınan şampiyonlukla taçlanan yenilmez armadanın, Final-Four öncesinde bir teste ihtiyacı vardı.
İlk maçtan farklı olarak ikinci maça harika dış şut savunmasıyla başladık. Özellikle birinci periyotta yediğimiz 3 sayılık atışların hepsinde, rakiple boğuşan savunmacımız vardı. Yalnız hepsinden önemlisi, boyalı alanımızda aktif elleri hatırladık. Pota altımıza inen her topa, el uzattık. Çaldığımız her topu, geçiş hücumları üzerinden boş şutörleri bulup değerlendirdik. Burada Guduric için ayrı parantez açmak gerek. Onun şut performansı arttıkça, hücumdaki alan paylaşımımızdan bulduğumuz boş atışlar da artıyor.
İlk yarı boyunca, Kalinic’in ters eşleşmelerini zorlamamız sayesinde, rakibin tüm savunma gardını düşürdük. İki çeyrek boyunca biz 11 asistimize karşılık sadece 4 top kaybı yaptık. Baskonia tarafıysa, 6 asiste karşılık 8 top kaybı yaptılar ve bu kaybettikleri topların 5 tanesini potalarında sayı olarak gördüler.
Tüm momentumu arkasına alan takımımız için, üçüncü çeyrekteki önemli olan tek nokta; Baskonia’nın sertliklerine karşı sakin kalmaktı. Buralarda Vesely’nin az süre alması bizim için avantaj oluyor. Oyuncunun ateşi, seyirciye antipatik geliyor ve uyuklamaya başlayan rakibi ayıltıyor. Rakibin kendisine sertlik hedefi olarak Melli’yi seçmesi çaresizliklerinin en iyi özeti. İtalyan uzunumuzun saha dışı faktörlerle ilgilenmemesi ve sürekli kafasını oyuna vermesi sayesinde planları tutmadı. Maçın adamı Melli’nin oyun yaratıcılığını ve skorer kimliğini çok özlemişiz.
Seriyi 3-1 ile geçtik ve Final-Four’da rakibimiz Zalgris oldu. 9-0’lık Play-Off galibiyet serimiz geçen maçla bitmiş olabilir ama daha önemlisi, zorluklarla test edilirken, bizi şampiyonluğa götüren savunma sertliğimizi hatırladık. Öyle bir maçtan çıktık ki, Vesely ilk sayısını son çeyrekte attı ve bizim için en ufak bir problem yaratmadı. Koç Obradovic’in pragmatik oyun anlayışı sayesinde, EuroLeague’de bu seviyelerde bize mağlubiyet yok!
Paylaş