Paylaş
İtalyan besteci Giacomo Puccini’nin tamamlayamadan vefat ettiği operası, Turandot’un en meşhur aryalarından biri olan “Nessun Dorma (Kimse Uyumuyor)” mağlubiyet gecemize ışık tutan ezgi değil de nedir! Sokaklar boş, Ülker Sports Arena hıncahınç dolu, parkede usta-çırak ilişkisi, herkes ayakta ve bırakın uyumayı kimse susmuyor…Kısacası, CSKA Moskova’yı yenmek için tüm ortam hazırdı.
CSKA, takımımızın saldırgan başlayacağını tahmin ederek De Colo’suz sert 5’iyle maça başladı. Biz ise eşleşme problemleri yaratabileceğimiz Kalinic’li 5’imizle parkedeki yerimizi aldık. Clyburn’ün Daçka sezonundan aşina olduğumuz hızlı ilk adımına karşı, 1-2 adım geriden savunma yaparak ve sol dipten yarattığımız hücum tehditleriyle müsabakanın kontrolünü ele geçirdik. Fakat Koç Itoudis’in çözümü gecikmedi. De Colo’nun oyuna girmesiyle, CSKA takım halinde potamıza penetre etmeye başladı. Tüm birebirlerden sayı ürettiler.
Savunmadaki ritmimizin bozulmasıyla, basit top kayıpları geldi. Görmeye alışık olmadığımız şekilde, sürekli topları elden verdik. Bizim kayıplarımız arttıkça, rakip tempo yapma fırsatı yakaladı. Eğer koşarsak, CSKA ile baş etmek imkansız. Fakat savunma sertliğimizin yükselmesi, temasların biraz daha mesaj içermesiyle, ilk yarının sonuna doğru farkı tek baskete indirebildik. İki çeyrek boyunca yaptığımız 8 top kaybı yüzünden 7 sayıya izin verdik. 44 sayı yediğimiz yarı için 12 sayı az gibi görünebilir. Lakin, bizim bu hatalarımız yüzünden CSKA koştu ve ritmini sürdürebildi.
İkinci yarıyla birlikte Vesely’i hatırladık ve oyuncumuzun smaçlarıyla ofansif enerjimizi yükselttik. Ters eşleşmeleri buldukça, hücumlarımızı 24 saniyeye yayabildik. Bu sayede CSKA’nın tüm enerjisini savunmada harcamak zorunda bıraktık. Periyot başına 22.5 sayı ortalamasıyla oynayan rakibi, üçüncü çeyrekte sadece 10 sayıda tuttuk. Momentumumuzu maalesef son çeyreğe taşıyamadık. Özellikle periyot başındaki oyun kurucusuz 5 denememiz, aleyhimize 7-0’lık seri olarak geri döndü. Neyse ki Vesely’nin tekrar oyuna girmesiyle özbenliğimizi hatırladık. Oyuncunun, içindeki ateşi bazen körüklemesiyle gereksiz fauller yapması ve hızlıca 4 faule ulaşması savunmadaki kırılganlığımızı arttırdı. Defansif zaafımızın başladığı anlarda, CSKA’nın potaya penetreleri tekrar başladı. 3-sayı çizgisinin gerisinden berbat bir günde olmamızın etkisiyle maçın hakimiyetini bir türlü ele geçiremedik (6/19-%32). 79-79’la girdiğimiz son 11 saniyede ise Kalinic, De Colo’yu gereksiz yere mesafe vererek savundu ve 79-81’lik skorla kaybettik. Yaptığımız 21 asiste karşılık, 19 top kaybımız mağlubiyetin bir diğer hazırlayıcısı oldu.
Operaya adını veren, Çin Prensesi Turandot’un kendisiyle evlenecek prens için sorduğu 3 soru vardır. Bir tanesi “Gecenin gelmesiyle ortaya çıkan, kanatlı hayalete benzeyen, güneşin doğmasıyla kaybolan şey nedir?” sorusunun cevabı “Umuttur”. EuroLeague 26.haftasında oynadığımız CSKA maçıyla umudunuzu kaybetmeyin. Nessun Dorma’da Pavarotti’nin söylediği gibi…
Dilegua, notte!/Git ey gece!
Tramontate, stelle!/Batın Yıldızlar!
All'alba vincerò!/Gündoğarken kazanacağım!
Vincerò!/Kazanacağım!
Paylaş