Paylaş
Kazanamama hastalığına yakalanan Mavi Şimşekler son üç maçtır yeniliyor ve kalelerinde de 9 gol gördü. Lig başından beri böyle bir tablo ile karşılaşmamıştık. Sonuçtan çok oynanan oyun üzdü, moralleri bozdu. İnişli çıkışlı düşüş son haftalarda tavan yaptı.
ZİHİNSEL YORGUNLUK
Acaba ligi bitirdi mi kafalarında Mavi Lacivertliler. Başka bir izahı yok gibi geliyor bana. Çünkü kadroda, teknik ekipte, yönetimde bir değişiklik yok. Olsa olsa zihinsel yorgunluk yaşanıyor denebilir. Giresun karşısında izlediğimiz Demirspor’da eskiden eser yoktu. Matematiksel olarak Avrupa şansı olmasına, yarışın devam etmesine rağmen hedeften uzaklaşmış, anlaşılmaz bir rahatlık içindeydi tüm takım. Sadece Vargas bir sağda bir solda elinden geldiğince katkı yapmaya çalıştı. Arkadaşları ise ne defansta, ne ortada ne de ileri uçta kendisine uymadı. Ligin iyi kalecilerinden Muriç, defansta Samet, Tayyip, Rassoul, Svensson hiçbir varlık gösteremedi maç boyunca. Bu sezonu iyi geçirenlerden biri Yunus’u da gözler aradı. Assombalonga sanki ilk kez takıma girmiş gibi ayağına aldığı her topu ezdi, çok ağır kaldı. Montella da dayanamadı değiştirmek zorunda kaldı. Bireysel hatalar da golleri yemekte etken oldu. Velhasıl tüm ekip tel tel döküldü Giresun karşısında. Rakip de bunu iyi değerlendirip galibiyeti elde etti ve ligde kalışını kutladı.
AVRUPA ŞANSI AZ AMA...
Kaldı üç maç. Avrupa şansı az ama yok da değil. Rakiplerin yanı sıra Mavi Lacivertlilerin son üç maçı nasıl geçireceğine bağlı Avrupa yolu. Neden olmasın demek istiyorum ancak oynanan oyun da bunu dememi engelliyor.
Her şeye rağmen Adanamız bu sezon Süper Lig’i coşkuyla yaşadı. Olsun bu sene Avrupa olmasın.
Başka takımlar ligde kaldığı için seviniyor. Biz ise Avrupa’ya gidemediğimiz için üzülüyoruz. İşte bu yüzden kredisi çok bu takımın, yönetimin, teknik ekibin. Hepsini yürekten alkışlıyorum. Seneye daha güçlü, daha coşkulu bir ekiple güzel günler görmek umuduyla...
Paylaş