Paylaş
Fransa Açık'ta Tek Erkekler'in ilk yarı final maçı Yunanlı Stefanos Tsitsipas ile Alman Alexander Zverev arasında oynandı. Müthiş bir karşılaşma oldu. Tsitsipas bu sezon toprak sahada en çok maç kazanan isim. Yunan oyuncu maça çok hızlı başlayarak ilk iki seti kazandı. Tsitsipas tek el backhand, Zverev ise çift backhandi kullanıyor. Tsitsipas’ın vurduğu backhandler daha spinli ve açılı iken Zverev’in ise daha güçlü ve düz.
Alman Zverev arka çizgiye daha yakın durup baskı kuran riskli bir oyun stiline sahip. Tsitsipas'ın ise daha sabırlı ancak defanstan kontratak vuruşlara geçebilen bir oyunu bulunuyor.
İkinci setin sonunda Zverev’in tribünde maçı izleyen abisinden aldığı tüyo şöyleydi; "Oyunda kal toplara aşırı sert vurup basit hatalar yapma’’
Zverev daha sabırlı oynayarak setleri eşitledi. Beşinci setin başındaki oyunların çoğu berabere ve avantaj olarak gidip geldi fakat Tsitsipas 4-1 öne geçti. Zverev 3-5 gerideyken dört maç sayısını kurtardı. Ancak bu da Tsitsipas’ın üç buçuk saat sonra finale çıkmasını engelleyemedi. Yunanlı tenisçi böylece kariyerinde ilk kez bir Grand Slam finaline çıkmış oldu.
Bana göre Tsitsipas ve Paris’te beklenmedik bir şekilde ilk turda elenen Avusturyalı Dominic Thiem, Next Generation (Gelecek Nesil) ekibinde toprak zeminde en iyi oynayan tenisçiler.
Tsitsipas’ın koçluğunu mesleği antrenörlük olan babası yapıyor. Tsitsipas antrenmanlarını genelde Fransa’nın güneyinde bulunan Patrick Muratoglu tenis akademisinde sürdürüyor. Boş zamanlarda ise filmcilik ile uğraşıyor.
Djokovic 19. Grand Slam unvanına doğru
Günün ikinci maçı Fransa’da değil adeta başka bir gezegende oynandı. Uzaylıların adı Rafael Nadal ve Novak Djokovic.
Toprak sahada toplara bu kadar güçlü vuran aynı zamanda inanılmaz spinli seken toplara bu kadar süratli pozisyon alabilen bu ikilinin mücadelesini izlerken kendime şu soruyu sordum; "Bizim oynadığımız oyunun adı tenis ise bunların oynadığı oyunun adı ne?’’
Turnuva organizasyonu bu sefer Philippe Chatrier merkez kortun tribünlerinde oturan 5.000 izleyiciyi özel bir izin alarak bu tarihi maçı sokağa çıkma yasağı başlayan saat 23.00 ‘den sonra da oturmalarına müsaade etti.
KAYBETMEMEK VEYA KAZANMAK İÇİN OYNAMAK
Tarihi maçın ilk setinde Djokovic 0-5 geriye düştü. Fakat yine bir şekilde ritmini bulmaya çalışıp üst üste 3 oyun kazandı. Seti 6/3 kaybetti. İkinci sette ise Djokovic oyun planını korta yansıtmaya başladı. Vuruşlarını Nadal’ı backhandine yönlendirerek İspanyol tenisçinin forehandi ile baskı kurmasını önlemeye çalıştı. İkinci seti Djokovic kazandı. Üçüncü set adeta bir gerilim filmi gibiydi. Bir buçuk saat sürdü. İnanılmaz puanlar oynandı. İkisi de insanın koşmaya bile tenezzül etmeyeceği toplara yetiştiler. Tempo değişikliği, müdafaa, Winner (direk puan) , vuruş çeşitliği açıkçası her şey vardı.
Oyunlar 6/6 iken Tiebreak oynandı ve Nadal servisi ile çift hata yaptı. Ayrıca Djokovic’i kortun dışına atıp bomboş sahaya basit Forhand voleyi (hiç yapmadığı) dışarı attı. Bu da seti kaybetmesine neden oldu. Nadal gibi tecrübeli bir oyuncuyu bu basit hatalar adeta yıktı. Sonuçta rakibi dünya bir numaralı Djokovic idi. Djokovic bu seti ve ardından dördüncü seti de kazanarak Nadal’ı 4 sette mağlup etmeyi başardı..
Sırp raket, böylece toprak kortların kralı Nadal’ı Fransa’da ikinci kez yenen tek tenisçi oldu. Bana göre yenilginin sebebi Nadal’ın bu maça kendi oyun tarzı ile kaybetmemek için korta çıkmasıydı...
Nadal, Fransa Açık'taki hâkimiyetini ( 108 maç 105 galibiyet) sürdürmek ve bu unvanını korumak için mücadele etti. Djokovic ise oyuna geç girdi ancak oyun planına sadık kalarak kazanmak için sonuna kadar mücadele etti.
Paylaş