Paylaş
Abdullah Avcı, atletik ve dirençli bir orta sahayla başlamayı tercih etmiş, sol kenara Cihan Çanak’ı koyarak o kanattan savunma yardımını ve oyun disiplinini üst seviyede tutmayı hedeflemişti.
iLK YARININ HAKiMi RAPiD WiEN’Di
Bordo mavililerin bu yapıyla özellikle saha yerleşimi ve taktiksel farkındalık olarak daha yüksek performans göstermesini beklerken ilk yarının hâkimi Rapid Wien oldu. Topa olmasa da oyuna hükmeden, kalabalık orta sahaya rağmen ceza sahası çevresinden sıkça boş şut şansı bulan ama değerlendiremeyen rakip takımdı. Trabzonspor’un sağ kenar üzerinden kurguladığı oyunun ise Edin Visca’nın birkaç yay üzerine çıkardığı top dışında verimli olduğu söylenemez. Sahada top taşıma ve tutma becerisi olan oyuncu eksikliği, Abdullah Avcı’nın ekibinin ileri çıkmasının önündeki en büyük engeldi. · iLK yarıdaki pasif oyun, ikinci yarıda önde baskı, temaslı ve sol tarafı kullanan hale dönüşünce aslında hem daha diri hem daha etkili bir Trabzonspor gördük. Fazla pozisyon bulunamasa da oyunun gidişatı, ibrenin bizim lehimize dönebileceği görüntüsü veriyordu. Nwakaeme ve Trezeguet’nin girişiyle sahada bireysel yeteneğimiz de 60. dakika itibarıyla artmıştı.
ONUACHU VEYA WEGHORST OLSAYDI
Kısa bir süre sonra kornerden gelen Rapid Wien golü, maçı tersine çevirdi. Rus ruletine dönen oyunda 70-74 arasında biz iki pozisyon bulduk, Avusturya temsilcisi de daha net iki pozisyon ile karşılık verdi. Kalan bölümde biraz panik, biraz organizasyon sıkıntısı yaşayarak turu Kaf Dağı’nın ardına bıraktık.
Maçın kilit noktası ise, Trabzonspor’un santrforsuz oyunda rakip ceza sahası içi etkinliğini bir türlü kuramamasıydı. Onuachu ya da Weghorst ile aynı 90 dakika, özellikle ikinci yarıda turu getirecek skora evrilebilirdi.
Paylaş