Paylaş
Seyrantepe’ye doğru yola çıkan Galatasaray taraftarı, ilk 11’leri görünce eminim ki heyecanlanmıştır. Sezon başında kâğıt kalem verip bir kadro yaz deseler, sarı kırmızı renklere gönül veren birçok futbolsever hücum bölgesini bu şekilde dizebilirdi.
67 dakika birlikte sahada kalan bu yetenekli ayakların, menajerlik oyunlarındaki becerilerini sahaya yansıtabildiklerini söylemek zor. Zaha ve Ziyech kenara gelene kadar, Galatasaray’ın rakip kaleye attığı isabetli şut sayısı sadece 1 ile sınırlıydı.
MAÇ DiKEN ÜSTÜNDEYDi
Okan Buruk’un oyun sistemi ön tarafta yoğun baskı üzerine. Kerem Aktürkoğlu ve Barış Alper’in prese katılmadıkları bir düzende aynı enerjiye ve tempoya çıkılamıyor. Bunun yanında Kerem’in iç alan kullanımını, Barış’ın çizgi etkinliği ile birleşip Mertens’i sağa yaklaştırınca sanki dişliler daha iyi işliyor.
Hatay, %40’ın üzerinde sol kenar kullanımı ile Galatasaray’ın sağ bek bölgesini hedef aldığını ilk dakikadan itibaren hissettirdi. Gezgin Strandberg’in en önde oynaması, Dele-Bashiru’nun top saklama ve dripling becerileriyle aslında kolay geçmesi beklenen maçı hep diken üstünde tutmayı başardı Volkan Demirel’in öğrencileri.
Sezon başından beri sadece Fenerbahçe deplasmanında 1 isabetli şut ile maçı tamamlayan sarı kırmızılılar, Icardi’nin golünün ardından Erce’yi 89. dakikaya kadar kurtarış yapmak zorunda bırakmadı. Bununla birlikte, gol dahil kornerlerden sürekli üretmeyi başardılar. 8 kornerden 1 gol, 1’i Abdülkerim 2’si Kaan Ayhan olmak üzere 4 fırsat yarattılar.
BU YÜZDEN ZiRVEDE
Okan Buruk’un sanırım en büyük becerilerinden biri, Galatasaray’ı skor için her zaman iyi oyuna ihtiyacı olmayan bir takıma dönüştürmek oldu. Kimse bana kadro, yetenekli ayaklar falan demesin. Birçok isim formsuzken, isteneni veremiyorken bile galip gelmeyi bildi sarı kırmızılılar. İşte bu yüzden, puan durumunda hala zirvede bu takımın ismi var.
Paylaş