Paylaş
Galatasaray’ın bu sezon ilginç bir yönü var. İyi oynamadığını, sahaya yeteri kadar ağırlığını koyamadığını düşündüğün anda dönüp istatistiklerine bakıyorsun. Aslında hem sahada istediklerini yapmış hem de rakibe istediklerini yaptırmamış havası var. Burada zaman zaman rakamların bizi yanılttığı çıkarımını da yapmak mümkün ancak gerçek bir yanı olduğu da tartışılmaz. Kasımpaşa karşısında sarı kırmızılıların ilk yarı performansı, bu duruma iyi örneklerden biri. Opta verilerine göre 1.22 gol beklentisine 0.2, rakip ceza sahasında 20 topla buluşmaya rakibin 4 ile cevap vermesi. Liste bu şekilde uzar gider. Aslında topa çok sahip olan (%70’e yakın) Okan Buruk’un öğrencileri, oyuna bu hükmedişe paralel şekilde hâkim olamadı.
ORGANiZASYON iYi DEĞiLDi
Kemal Özdeş, maç önü planını özellikle hatlar arası boş oyuncu bırakmama üzerine yapmıştı. İlk yarı için bunda başarılı olduğunu söylemek mümkün. Okan Buruk’un Bayern Münih provası yaparcasına sahaya çıkardığı 11, bireysel performans ile öne çıkarken organizasyon anlamında bekleneni verdiğini söylemek zor.
BAŞROLDE ZAHA VARDI
Bu sezon Galatasaray’ın oyununu, maç içi plan kadar zora düştüğünde desteğe gelen yetenekli ayaklardan okuyacağız gibi gözüküyor. Kasımpaşa karşısında başrolü Zaha üstlendi. Oyunu tartışılır, tabelası tartışılmaz. İlk golünde topu kaptıktan sonra çabuk düşünüp sert şutu hemen çıkarabilmesi, ikincisinde sakin kalıp en doğru vuruşu yapabilmesi maçın kazananını belirledi.
İkinci 45 dakika, Kasımpaşa’nın biraz risk alarak alanı genişletmesi, bunun karşılığında da oyunun tempo kazanmasıyla devam etti. Kemal Özdeş’in öğrencileri ikinci yarıda 9 şut atarak Galatasaray karşısında Gaziantep’in (10) ardından en çok kaleyi deneyen takımlar listesinde ikinci sıraya yerleşti. Sezonun 3’te 1’i geride kalırken, Galatasaray hedefleriyle paralel olarak yoluna devam ediyor ve bu, oyun her zaman bekleneni vermese de gerçekten ciddi bir saygıyı beraberinde hak ediyor.
Paylaş