Paylaş
Bu tarz Avrupa maçlarından sonra, aslında oyuncu hemen oynamak ister. Karşılaşma zor, yolculuk yorucu olsa da orada kaybedilen moralin en hızlı şekilde toparlanması ana amaçtır. Ertelenen hafta sonu fikstürü, bu anlamda sarı kırmızılıların yoğunluğunu biraz azaltmış gibiydi.
KOMPAKT VE ORGANiZE
Rakip, hocasını değiştirmiş, savunmada 4-4-2’ye yakın bir plan ve kompakt bir organizasyon ile sahadaydı. Şota Arveladze’nin saha içerisinde net planlarının olduğunu, eski tecrübelerinden biliyoruz. Seyrantepe’de de kaleden santrfora birçok eksiğine rağmen doğru durarak, sakin ve akıllı pas yapmaya çalışarak sarı kırmızılıların ritim yakalamasına hiç izin vermedi Gürcü teknik adamın öğrencileri.
Maç sonunda istatistik kağıdında 15 şut gözükse de aslında Galatasaray’ın rakip kaleyi kaliteli bir şekilde denediğini söylemek zor. 90 dakikanın bitiş düdüğü çaldığında, Opta verilerine göre 1.1 ile sarı kırmızılıların sezon başından beri en düşük 2. gol beklentisi değeri kaydedildi.
BURUK OH ÇEKMiŞTiR
Kerem Demirbay, goldeki şutuyla maçın sonucuna net bir şekilde etki etse de o ve Ziyech’in birlikte oynadığı sistemin gerekliliklerini pek sahada göremedik. Bu ikili, rakip ceza sahasına yakın bir kurguda ancak verimli olabilir ancak Okan Buruk’un öğrencileri, oyunun merkezini önde kurmakta zorlandı. Barış Alper’in kendini çok önde konumlamasına rağmen. Maçın kaderini ise kırılma anları belirledi. Kaleci Emre’nin hatasında Kerem’in takibi ve golü. Can’ın Günay ile karşı karşıya kaçırdığı pozisyon ve Serdar Dursun’un son dakikalarda belki de içeri girecek topa dokunuşu ve ofsaytta kalışı. Okan Buruk, sanırım maç sonu derin bir oh çekmiştir. Artık son yılların en heyecanlı, en belirleyici derbisine tamamen hazırız.
Paylaş