Paylaş
Yazılıp çizilecektir ringlerdeki başarısı. Hayat hikâyesi. Sözleri. Yaşadıkları. Bir de ben tekrar etmiyim burada.
Ben; hiç sevmediğim, tek sevmediğim, hiç izlemediğim, tek izlemediğim bi sporun bi sporcusunun bende bıraktığı derin izi yazayım.
Muhammed Ali’yle böyle vedalaşayım.
Veda dediğim lafın gelişi.
Kimle vedalaşabilmişim ben Muhammed Ali’yle vedalaşayım.
SAAT KURUP GECE YARILARI MUHAMMED ALİ SEYRETMEK
Babamın gece yarıları saat kurup onun maçlarını seyrettiği yıllara yetişemedim. Yumruklarını filan öyle canlı izlemedim. İzleyemezdim zaten zerre boks sevmiyorum. Zaferlerine tanık olmadım. Madalyalarını boynunda görmedim. Babam anlatırdı oradan bilirim.
Ama babam başka şeyler de anlatırdı.
Ben o hikâyelerdeki Muhammed Ali’yi bilirim. Onu tanır onu severim. O hikâyelerin hiçbirinde gerçek yumruklar yoktu. Gerçek yumruklarındeviremeyeceği şeyleri deviren yumruklar vardı. Savaşın, ırkçılığın, haksızlığın kalelerine savurduğu yumruklar.
Muhammed Ali’yi tüm zamanların en büyük sporcusu yapan ringdeki yumruklar değil, bu yumruklardı.
Ringdeki yumruklar; tekrarlanamaz zaferler, rekorlar, unvanlar, madalyalar, şan, şöhret, para getirdi.
İşte Muhammed Ali’yi Muhammed Ali yapan tüm bunları elinin tersiyle ittiği andı.
SON ŞAMPİYON
Vietnam Savaşı’na gitmeyi reddettiği, savaşın bir parçası olmak istemediği, bunun bedellerini gık demeden ödemeye hazır olduğu zaman.
Lisansının pasaportunun unvanlarının malının mülkünün elinden alınmasına, hapis cezasına, şuna buna boyun eğmediği, o savaşa gitmediği, insanlık suçuna ortak olmadığı zaman.
“Beni hapse atacaklarmış. Ne olmuş zaten 400 yıldır hapiste değil miyiz?” muazzam cümlesini kurduğu zaman.
Savaş çığırtkanlığını yere serdiği zaman.
1960 Roma Olimpiyatları’ndan boynunda altın madalyayla döndükten sonra bir restoranda sadece beyazlara servis yapıldığını öğrendiğinde madalyasını fırlatıp Ohio Nehrine attığı zaman.
Bunların üstüne söylenebilecek fazla söz yok. “Aklınıza iyi bir cevap gelmediğinde sessizlik altındır” demiş bi vakitler.
Sessiz sessiz vedalaşayım. Veda dediğim lafın gelişi.
Elveda son şampiyon. Büyük şampiyon. Gerçek şampiyon.
Paylaş