Hoşçakal Erkan Koyuncu

Böyle bir cümle olabilir mi Allah aşkınıza! “Galatasaray’ın sabah antrenmanını takip etmek için Florya Metin Oktay Tesisleri’ne gelen foto muhabiri Erkan Koyuncu tesisin demir kapısına sıkışarak öldü.” Allah aşkınıza böyle bir cümle olabilir mi!

Haberin Devamı

Kimseleri zan altında bırakmak istemem. Olay daha çok taze. İhmal iddiaları, varsayımlar muhtelif. Bu yazının kaleme alındığı dakikalarda henüz açıklığa filan da kavuşmuş değil. Yapıyorlardır gereğini. Yaparlar. Ölümden sonra yaparlar.

Bizim memlekette bir şeyin gereği, en iyi ölümden sonra yapılır. Cenaze hizmetleri Türkiye kadar mükemmel işleyen başka bir ülke daha varsa dişimi kırarım. Sen daha kimi kaybettiğini anlamadan, tıkır tıkır yürür işler.
Olağanüstü bir hızla. Sırasıyla. Gereğince.

Ölmemek için yapılması gerekenler hususu ise tam tersine işler. Nüfus kâğıtlarına kan grubu yazılması çok yakın bir zamana rastlar. Benim bir önceki kimliğimde yoktu mesela. O da şöyle yapılır: Kimliğin kan grubu bölümü doldurulurken, vatandaşın cüzdan talep belgesine yazdığı beyana bakarlar. Ayrıca bir belge istemezler. O kadar hayatiyse neden belge istenmez? Değilse neden yazılır? Sonra bu memlekette kafasına göre “Benim kan grubu XY pozitif” diyebilecek vatandaş ve onun bu dediğini yazacak nüfus memuru olmadığını düşünmek saçmalıktır.

İlk yardım meselesi zerre önemsenmez bizde, efendi gibi öğretilmez, yalandan iki tatbikatla savuşturulur. Kaç haber başlığı hatırlıyorum ben “İlk yardım faciası” biçiminde. Araba köprüden dereye uçar, vinçle çıkarmaya çalışılırken kazazedelerin camdan sarkan feci görüntülerini görürsün. O vinç, o arabayı, o halde dakikalarca yola oturtamaz. Ölü mü, yaralı mı bilmeden kazazedeler araçtan karga tulumba çıkarılır. Yetmez, ciğerlerindeki suyu çıkaracaz diye ayaklarından kaldırılıp sallanır.

Ya ne uzatıyorum. Madencini insanlık dışı koşullarda çalıştırırsın. Ölürler. Çok ölürler. Bedenleri daha soğumadan, madenlerde yaşam odası kurulmasının zorunlu olmasına dair verilen önerge reddedilir.

Bizim memlekette bir şeyin gereği, en iyi ölümden sonra yapılır. Ölmemek için yapılması gerekenler hususu ise tam tersine işler. O yüzden bu fotoğraf çok şey anlatıyor. Muhabiri olduğu takımın futbolcuları ile ilgili iki satır haber yapabilmek için koşturan Erkan Koyuncu’nun kanlar içindeki bedenine, kapının ardından dehşetle bakan futbolcuların fotoğrafı.

Bu fotoğraf özet. Bu fotoğraf, akıl almaz ölüm biçimleri ülkesinin fotoğrafı. İyi bakınız. Türkiyeli futbolcuların yüzünde derin bir acı, diğerlerinde derin bir acıyla birlikte şaşkınlık var. Melo’ya bakın. Amrabat galiba o, ona bakın.
Akılları almıyor.

“Galatasaray’ın sabah antrenmanını takip etmek için Florya Metin Oktay Tesisleri’ne gelen foto muhabiri Erkan Koyuncu tesisin demir kapısına sıkışarak öldü.” Allah aşkınıza böyle bir cümle olabilir mi!

Hoşçakal Erkan Koyuncu.

Seni hiç tanımadım. Spor muhabirlerini tanımak adetten değildir bizde. Ölmeden önce muhabirsindir. Başa belasındır çoğu zaman. Ama biliyorsun işte, ölünce gereğini çok iyi yaparız, emekçi olduğunu hemen hatırlayıveririz.

Hoşçakal.

Yazarın Tüm Yazıları