Paylaş
“Basic Novice A Erkekler kategorisinde 23,03 puanla, 7 elementten oluşan teknik puan türünde elde edilmiş olan en yüksek teknik puanı almak” tam ne demek anladık mı bilmiyorum.
Sağlıklı, başarılı, gülen çocuk yüzü görmeye olan hasretimizin önüne düşüverdi Efe’nin buzda uçuşan saçları, onu biliyorum.
Şöyle biraz anlatayım, tam sevinelim Efe’nin başarısına.
Buz pateni, insanın sinirini bozacak kadar mükemmelin peşinde olan bir spordur. Buzun üstünde, üstelik bir de incecik bir çelik üstünde, çeliğin kenarlarıyla buz arasındaki ilişkiden kurulan bir mühendislik sporudur bence. Fakat iyi bir tekniğe sahip olmak tek başına bir şey ifade etmez, sadece artistik üstünlüğün yetmeyeceği gibi.
Patenci çok başarılı atlayışlar yapabilir, ama aynı zamanda dönüşleri de iyi yapması gerekir. Sadece dönmesi de yetmez, ayak ve pozisyon değiştirmeli dönüşleri de gerçekleştirmesi lazımdır. Bir tek atlama hareketiyle de olmaz zaten, atlayışları birbirine bağladığı kombinasyonlar yapmak zorundadır. Adım dizilerini, her biri onlarca teknik ayrıntıyla dolu diğer hareketleri filan saymıyorum bile.
Evvelce de aynen yazdıydım, patenci öyle “Atladım, havada üç tur, icabında dört tur döndüm, daha ne yapayım?” demekle yırtamaz. Buza inişinin ardından tek bacağının üstünde mümkün olduğunca uzun bir süre kayarak hareketin çıkışını kontrollü biçimde yaptığını göstermekle de mükelleftir. Ayrıca, açıkça görülür biçimde tek ayağının üzerine inmelidir. Serbest kalan ayağın iniş sırasında buza değmesi hata olarak kabul edilir.
Hadi hepsini yaptı, hareketlerin zorluk derecesini yükseltmek için bazı özellikler katmazsa olmaz. Tüm bunları yaparken, bir de müziğe uyum sağlamalı, teknik yeterliliğini, artistik becerisiyle birleştirmelidir.
Bunun bilmem kaç hareketin zorunlu olarak yapılacağı, başarılı olunamayan hareketin bir daha denenemeyeceği kısa programı var, üstüne ismi gibi pek de “serbest” olmayan serbest programı var. Daha neler var da sinirlerinizi zorlamayayım daha fazla.
Efe Cetiz bizi çok mutlu etti. Başarısıyla elbette büyük gurur duyuyoruz. Şimdiden fonda Yörük Ali Efe Türküsü’nün enstrümantal bir yorumuyla, olimpiyatlarda “Hey gidinin efesi” diye dizini yere vura vura madalyaya koştuğu bir koreografinin hayali bile uçuşuyor benim gözümün önünde.
Ama kendimizi kandırmayalım.
Efe’nin, Efelerin, amatör sporlar diye anılan onlarca sporun on binlerce sporcusunun;
hem kendilerinin hem ailelerinin üstündeki maddi ve manevi yükler alınmazsa,
planlı bir spor politikasıyla yolları açılmazsa,
karşılarına her gün çıkan; antrenör, tesis, zaman, malzeme, ulaşım gibi dev maddi sorunlarla aileler tek başlarına boğuşmak zorunda kalırsa,
iş, desteği ne zaman verir ne zaman çeker bilinmeyen birtakım sponsorların lütfuna bırakılırsa münferit bir başarı olur kalır Efe Cetiz’in başarısı.
On binlerce hevesli, yetenekli ama imkânsızlıklarla kuşatılmış sporcu çocuğumuz var. Bunu kabul edelim. Etmez böyle devam edersek birkaç sıra dışı başarı öyküsünü güzeller dururuz burada böyle kendi kendimize.
Sonra da oturur dizimizi biz döveriz hey gidinin efesi diye.
Paylaş