Bizim Kemal Sunal’ımız

Muazzam bir mizah geleneğinin üzerinde oturuyoruz.

Haberin Devamı

Bi kere geleneksel tiyatromuz var. İçinde Hokkabazlar, Curcunabazlar, Ortaoyuncular, Karagöz-Hacivat, Köy Seyirlik, Meddah geleneği var.


Kel Hasan Efendi var, İsmail Dümbüllü var, Münir Özkul var.


Bizim komiklerimizin içinde Cilalı İbo, Sadri Alışık, Adile Naşit, Zeki Alasya, Metin Akpınar, Şener Şen, Ferhan Şensoy var.


Aziz Nesin’imiz var bizim. Süavi Sualp var, Oğuz Aral var, Atilla Atalay var.


Bizim Kemal Sunal’ımız var Kemal Sunal’ımız.


Ne yaparsa güldüğümüz, hiç bi şey yapmasa da güldüğümüz, sadece görsek güldüğümüz, adı aklımıza düşse güldüğümüz.

 

Bir halkı böyle hep birlikte, böyle topyekûn, böyle ağız dolusu güldürebilmek meselelerin en büyüğü bence.


SAİT HOPSAİT


Kemal Sunal sinemamızın pek çok şeyiydi. Onun filmlerinin arka planında memleketin siyasi, ekonomik, kültürel hikâyesini takip ettik hep. Ama bence Kemal Sunal sinemamızın futbolcusuydu da.

Haberin Devamı


Onun futbolcu olduğu filmlerde bu defa memleket futbolunun hikâyesini takip ettik. İnek Şaban ve Gol Kralı filmlerinde mesela.


Ne arasak vardı o filmlerde futbolumuzda olan:


Kulübün âli menfaatleriyle cüzdanları arasında habire top çeviren başkanlar.


Sıkışınca ceketin altından silahının kabzasını gösteren mafyatik yöneticiler.


Profesyonelliği kim bilir ne sanan; hakemi aldatmayı en büyük marifet sayan, futbola ilişkin temel bilginin ceza alanında kendini nasıl yere bırakacağını bilmek olduğuna inanan, rakibi sakatlamayı sanat belleyen futbolcular.


Yönetici korkusuyla futbolcu atarlanması arasında duvar pasına dönen teknik direktörler.


DUR YERİNDE UÇMAK NE DEMEK


Yıllarca Kemal Sunal’a gülerken aslında ağlanacak halimizden kaçıyoduk galiba. Sırrı buydu belki de. Galiba Kemal Sunal bizi hep ağlanacak halimizden kaçırıp güldürdü.


Seksenlerin korkunç günlerinde bizi güldüren Nezih Tuncay da gitti.


Çok farklı bir komikti. Rolle arasına hep tuhaf bi mesafe, bi ironi, bi alay koyardı. Bazen sanki azarlar gibi oynayarak güldürürdü. Devekuşu Kabare’nin o müthiş yıllarında, aklımızdan çıkmayacak rolleri hep bu tonda oynadı. Kızar gibi, “Neye güldüğünüzü biliyosunuz di mi” diye sorar gibi, herkesten çok kendisi eğlenir gibi. 

Haberin Devamı


Ne korkunç günlerdi bizi hep mizahçılar iyileştirdi.  Nezih Tuncay da onlardan biriydi.


Kemal Sunal gideli on altı sene oldu. Bi keresinde, Gol Kralı filminde Sait Hopsait rolündeyken “Karşındaki futbolcu zehir mi zehir, ne yaparsın?” dendiğinde “Yoğurt yerim” diye cevap vermişti.


Her şey nasıl sade, nasıl net, nasıl komikti.


Korkunç günlerde bizi hep mizahçılar iyileştirdi.

 

 

 

Yazarın Tüm Yazıları