Allah seni bildiği gibi yapsın Emre

Emre Belözoğlu’nun Eskişehir maçının hemen başlarında Ömer Şişmanoğlu ile girdiği mücadelede kaptanlık pazubandını düşürmesi de tesadüf değil. Pazubandı yerden almaması da. Neredeyse yirmi dakika yerde unutması da değil.

Çünkü durmuyor üstünde.

Çünkü taşıyamıyor.

Çünkü futbolda kaptanlık pazubandı takmanın ağırlığı, üzerinde hemfikir olunan nadir konulardan biridir.

Çünkü Türkiye futbol tarihi, hikâyeleri kuşaktan kuşağa anlatılan kaptanlarla doludur. Baba Hakkı gibi; Lefter'i de, Metin Oktay'ı da, Dozer Cemil'i de “efsane kaptan” mertebesine taşıyan şey, futbollarıyla centilmenlikleri arasında kurdukları bağdır.

Çünkü kaptan olmak demek;

Yeri geldiğinde hem taraftarı hem rakibi,

Kimi zaman hakemi,

Bazen bizzat kendini aklıselime davet etmek demektir.

Kendi takımının oyuncusu kadar, rakip takımın oyuncusunu da kazadan beladan küfürden sakınmak demektir.

Çünkü kaptanlık pazubandı sol kola, kalp hizasına, kalbe en yakın yer olduğu için takılır. Kaptanlıkla futbol aşkı arasındaki ilişki buradan gelir.

Bin kere anlattım bunu, bir kere daha anlatayım:
1946 yılında, Beşiktaş Kaptanı Hakkı Yeten, Karagümrük maçında çektiği bir şutla ağları yırtar. Hakem golü vermez, taraftar çok yoğun bir protestoya başlar. İşin içine küfür girince Baba Hakkı, taraftara birkaç kez “Susun!” anlamına gelecek işaretler yapar. Ancak verilmeyen golün öfkesi dinmez.

Bunun üzerine Baba Hakkı tribüne yaklaşır, taraftarları tribünden kovar! “Çıkın dışarı!” der. Böyle yapacaksanız “Çıkın dışarı!”

Kaptandan çekinen taraftar yatışır, protestosuna son verir. Fakat bu defa da, maç sonrasında, hakemin çıkışını beklemek üzere stat etrafında toplanırlar. Verilmeyen golün hesabını rahat rahat sorabilmek için. Fakat maçın hakeminin yanında Baba Hakkı vardır. Kalabalığın arasından beraber yürüyüp geçerler. Kimsenin gıkı çıkmaz. Çıkamaz.

Baba Hakkı’nın kaptanlığının sırrı vakardadır. Centilmenliktedir. Hem kibarlık hem bıçkınlıktadır. Tadından yenmez bir tatlı sertliktedir. Rakibe saygıda, kimi zaman şövalyeliktedir.

Emre, sen bunlara tesadüf mü diyorsun? E Allah seni bildiği gibi yapsın.