Bireysel hatalar Fenerbahçe’yi boğuyor

Sarı laciverliler, Gençlerbirliği karşısında istekli, mücadeleci ve pozisyon zenginliği açısından da verimli bir oyun ortaya koydu. Ne var ki önce Dirar’ın daha sonra Mehmet Topal’ın yaptığı sakarlıklar maçın skorunu 2-2 olarak belirledi. Fenerbahçe, Başakşehir ve Beşiktaş deplasmanlarından mağlubiyetle dönerse bu sezonu bir anlamda kapayabilir.
Fenerbahçe’nin savunmasında yapısal sorunların olduğu görülüyor.

Bunda Skirtel’in önce Vertigo hastalığı, daha sonra yaşadığı sakatlık nedeniyle sürdürülebilir bir performans gösterememesinin payı büyük.
Diğer yandan Fenerbahçe’de sezonun başından itibaren belirginleşmiş bireysel hataları bu seviyeye asla yakışmıyor… Hataların kabul edilebilir olmaktan uzak ve sakarlık seviyesinde olduğu ortada…

Bu tür bireysel hataların iki türlü nedeni olabilir…
Bunlardan birincisi lakayıtlık, ciddiyetsizlik… Oyuncu işini ya da oyunu yeteri kadar ciddiye almadığı, gerekli motivasyonu sağlayamadığı vakit bu tür bireysel hatalar yapabilir…

Bireysel hataların ikinci olası nedeni ise yoğun bir baskı altında olma haliyle açıklanabilir…
Oyuncular antrenörün, kulüp başkanından, medyadan ya da taraftardan baskı görebilir… Forma mücadelesinin çok çetin olduğu durumlarda böyle hatalar yaşanabilir…
Fenerbahçeli oyuncuların durumu birinci sebeple açıklanamaz… Çünkü takımın kondisyonu yerinde, mücadele gücü yüksek, herhangi bir kötü niyet ya da lakayıtlık olduğuna dair bir emare görünmüyor…

O zaman devreye ikinci neden giriyor… Oyuncuların bir şekilde kendilerini baskı altında hissettikleri ve baskıların bu denli kolay hatalara neden olduğu savunulabilir…
Bu sakarlıkları tesadüfle ya da oyuncuların kalibresiyle açıklamak kolaycılık olacaktır… Fenerbahçe’nın bu soruna mutlak bir çözüm bulması gerekir.

Sarı laciverliler ilk yarıda baskılı ve istekli oynadı. Pozisyon zenginliği vardı, net gol pozisyonları buldu fakat skoru yapamadı. Dirar’ın kendi kalesine attığı golle maçı 1-0 yenik kapadı.
Fenerbahçe’nin ilk yarıdaki baskılı oyununa rağmen soyunma odasına yenik gitmesi, ikinci yarıdaki moralini etkiledi.
Takım ikinci yarıda kondisyon olarak olmasa da moral açısından oyundan düştü.

Buna rağmen ikinci yarının başında Alper’in bulduğu beklenmedik gol takıma umut oldu. Ardından Dirar’ın yaptığı golle takım öne geçti.
Ne var ki Mehmet Topal’ın 68’de rakip takım oyuncusu Milinkoviç’e adeta “al da at” dercesine yaptığı istemdışı pasın sonucunda skor 2-2’ye geldi.

Bu skor, Başakşehir ve Galatasaray’ın lehine bir durum oluşturdu.
Beşiktaş ve Başakşehir maçlarından önce kaybedilen puanlar Fenerbahçe’nin elini zayıflattı.
Fenerbahçe önümüzdeki iki haftada söz konusu maçlarda mağlubiyet yaşarsa sezonu bir anlamda kapatmış olur.

Bireysel hatalar Fenerbahçe’yi boğuyor… Sarı lacivertliler sezonun başından beri belirgin olan bu soruna önce takım içinde daha sonra antrenör ve yönetim seviyesinde bir çözüm bulmalı…