ELVEDA DEĞİL SADECE KISA BİR VEDA

Karabükspor adına bu maçı değerlendirmektense,kronolojik bir şekilde genel olarak sezonu değerlendirecek olursak:
-2017-2018 sezonuna Erkan Sözeri yönetiminde ;Torje,Grozav,Ibanez,Traore gibi takviyelerle başlayan Karabükspor ligin 6. Haftasında alınan 2-4 lük Yeni Malatya mağlubiyeti sonrası Erkan Sözeri ile yollarını ayırdı.
-7. haftadaki Galatasaray deplasmanına altyapı koordinatörü Levent Açıkgöz ile çıkan Karabükspor,oynadığı oyun ile umut verirken galibiyetin eşiğinden döndü.
-8. hafta takımın başına Avustralyalı antrenör Tony Popovic geçti.Takımın başında görev aldığı 8 hafta boyunca 1 galibiyet 7 mağlubiyet alırken,Türkiye Kupasına da veda etti.
-16. haftaya gelirken ortaya çıkan yönetim krizi sonucu Ferudun Tankut başkanlık görevini bıraktı.Yaklaşık 4 hafta boyunca başkan adayı çıkmaması sebebiyle yönetimsiz mücadele etti.Bu 4 haftalık sürecin ardından başkanlık koltuğuna geçen Ziya Ünsal,öncelikle 16. hafta itibariyle Popovic ile yollarını ayırdı.Teknik Direktörlük koltuğunu alt yapı koordinatörü Levent Açıkgöz’e teslim edildi.
-Devre arasına girilirken takımdaki 20 oyuncu ile yollarını ayıran Karabükspor,yerini çoğu alt liglerde mücadele eden veya kendi takımlarında forma şansı bulamayan 11 oyuncu takviye ederek hedeflerini gelecek sezona odakladı.
-Başkan Ziya Ünsal,yapılan olağanüstü genel kongrede aday olmayarak 2.5 aylık görev sürecinin ardından başkanlıktan ayrıldı.Başkanlık görevine Karabük esnaflarından Mehmet Aytekin geldi.Bu başkanlık değişimiyle birlikte sezon başından bu yana 3. kez yönetim değişmiş oldu.
-27. haftada kötü gidişatı durdurmak adına bir kan değilikliği olması amacıyla Levent Hoca ile yollar ayrılırken yerine tecrübeli teknik adam Ünal Karaman getirildi.Karabükspor,Levent Açıkgöz yönetiminde 1 galibiyet 1 beraberlik 9 mağlubiyet alırken,Levent Hoca ise takımdaki eski görevine geri döndü.
-Ünal Karaman yönetiminde ligin geri kalan 8 haftalık sürecinde puan dahi toplayamadan 8 mağlubiyetle ligi tamamlayan Karabükspor,49 yıllık kulüp tarihinin en kötü sezonunu geçirdi.
-34 haftada attığı 20 golle ligin en az gol atan,86 golle ise ligin en çok yiyen takımı olan Karabükspor,aldığı 28 yenilgiyle lig tarihinin en fazla mağlup olan takımı olurken deplasmanda bir maç dahi kazanamadan sezonu tamamladı.
-Ligin ilk yarısında üst üste 9,ikinci yarısında ise üst üste 14 maç kazanamama serisi yakalayan Karabükspor,bunun gibi pek çok kötü istatistikler sonucunda ligin bitimine 6 hafta kala küme düşmeyi garantiledi.

Karabükspor adına 2017-2018 sezonunun kronolojik olarak özeti en basit haliyle bu şekilde oldu.Bununla birlikte Tayyib Talha’nın ligin 2. Yarı itibariyle forma şansı bulması ve gösterdiği performans Karabükspor adına umut verici bir durum olurken,genç kaleci Çağlar Şahin Akbaba’nın gösterdiği performans da Karabükspor’un geleceği adına umut verici bir diğer unsur oldu.
Bir sezonda toplamda 3 kez yönetim ve 4 kez antrenör değişikliği yaşayan,ligin ilk yarısını başka ikinci yarısını ise bambaşka bir kadro ile oynayan Karabükspor,49 yıllık tarihinin en kötü sezonunu yaşadı.İşin can sıkıcı olan noktası ise,böylesine kötü bir sezonun artçılarının yaratacağı sonuçların yıkıcılığı olacak.
Bu bir elveda değil sadece kısa bir veda.50. yılına giren bu koca çınar umarım bu özel yıla yakışır bir şekilde mücadele ederek,yine düştüğü yerden kalkarak hak ettiği yere geri dönecektir.Ama bu demek değildir ki bu kulüp üzerinden zenginleşen,Karabükspor’un ve Karabük halkının hakkını yiyenler unutulacak,hesap sorulmayacak.Kurt kışı geçirir ama yediği ayazı unutmaz.Bu halk nasıl 15 Mayıs 1994 ü unutmadıysa,bu sezonu da unutmayacaktır.
Kısa bir paragraf da kendi adıma açarak Hürriyet Spor Arena’nın Taraftarından projesi kapsamında geçirdiğim 1 sezonluk süreci özetlemek istiyorum.Öncelikle bu projede yer alarak kendimi Karabükspor üzerinden ifade etmeme,Karabükspor takımının ve taraftarının sesini bir nebze de olsa duyurma imkanı verdiği için Hürriyet Spor Arena ekibine teşekkür ederim.Memleketimin takımı olmamasına rağmen çocukluğumdan bu yana kendi memleketimin takımıymış gibi benimsediğim,sevdiğim Karabükspor’u takip etme yolculuğum İstanbul’da başlayıp Varşova’da sona erdi.Tabi bu sadece bu sezon itibariyle sona erdi.Bundan sonraki süreçte yine her hafta olduğu gibi bilgisayarın başına kurulup,bütün bir hafta sonumu ona adayarak,yazılar yazarak geçirir miyim bilmem ama bir proje kapsamında veya herhangi bir çatı altında olsun ya da olmasın ben bu takımı takip etmeye ve bunu da zevkle yapmaya devam edeceğim.
Daha güzel yarınlarda görüşmek üzere dumanlı kentin puslu çocuklarına selamlar olsun.
Karabükspor yalnız değildir.