ADALET HERKES İÇİNDİR

Ligde kalma yarışının iyice kızıştığı son 5 haftalık sürece girerken geçtiğimiz hafta içinde matematiksel olarak küme düşmesi kesinleşen Kardemir Karabükspor,son 15 deplasman maçından mağlup olarak ayrılan Bursaspor’u konuk etti.Son 3 maçından galibiyet çıkaramayan ve geçtiğimiz hafta antrenörü Paul Le Guen ile yollarını ayıran Bursaspor,bu sıkıntılı süreçte Karabükspor karşısında aldığı 4-1 lik galibiyet ile bir nebze rahat bir nefes aldı.Bu rahat nefesi alırken ortaya koydukları oyun ve mücadele bir yana,Karabüksporlu oyuncuların dengesizliği ve dağınıklığına ek olarak verilen penaltıların da yani hakemin oynadığı rolü de es geçmemek gerekir.

Geçtiğimiz hafta Kasımpaşa deplasmanına daha önce belki de hiç bir arada oynamamış 11 oyuncu ile çıkan Karabükspor,buna rağmen oldukça disiplinli ve belirli bir plan doğrultusunda hareket eden bir takım profili çizmişti.Alınan mağlubiyete rağmen oynadıkları oyun ve kat ettikleri aşama ile bizlere umut veren Karabükspor,bu hafta sahaya çıkan takım ve oyuncuların gösterdiği performans ile bizleri yeniden bir karamsarlık içerisine soktu.Geçen haftaki derli toplu oyun ve takım disiplininden oldukça uzak,anlık kontra atak fırsatları ile hücum şansı arayan,topu kendi yarı sahasından bir türlü ileriye çıkaramayan bir Karabükspor takımı izledik.Durum böyle olunca deplasman takımı Bursaspor,orta sahadaki becerikli ayakları sayesinde oyunu Karabük yarı alanına yıkarak bu bölgede oyun kurmaya,hücum fırsatları yaratmaya başladı.Özellike alt yapıdan yetişen genç oyuncu Furkan’ın ve Batalla’nın savunma arkasına denediği toplar,Yusuf Erdoğan’ın ters kanattan denediği hücumlar Karabükspor savunmasını oldukça zorladı.

İlk yarım saatlik süreçte oyunun kontrolünü tamamen elinde tutan Bursaspor oyunu iyice rakip yarı alana yıktı ve arkada açıklar vermeye başladı.Karabükspor bu açıkları değerlendirmeye çalışıp kontra atak fırsatları yakalayınca oyunun temposu bir anda yükseldi.Ancak bu tempo yükselişi Karabükspor adına pek de iyi olmadı ve Bursaspor 35. Dakikada Batalla ile golü buldu.Golde Kravchenko ve Tayyib’in pozisyonlarını kaybederek Yusuf’un peşinde gitmeleri neticesinde boşta kalan Batalla topu rahatlıkla ağlara gönderdi.

Sezon başından bu yana süre gelen golü yedikten sonraki gelen çözülme durumu bu maçta da tekerrür etti.Ancak ilk yarının son dakikalarında Ertuğrul’un topu elle kesmesi neticesinde kazanılan penaltı,Karabükspor takımının soyunma odasına umutlu bir şekilde gitmesi adına çok büyük bir fırsat oldu.Ligin en çok penaltı tutan kalecilerinden birisi olan Harun,Ergin Keleş’in penaltısını kurtarmasına rağmen dönen topu tamamlayan Murat Akın’ıa engel olamayınca skor 45. Dakikada 1-1 e geldi.

Yapılan santranın hemen ardından bir penaltı da Bursaspor takımı kazandı.Sow’un penaltı golüyle skoru 2-1 e getiren Bursaspor soyunma odasına üstünlükle gitti.Penaltı pozisyonunun penaltı olup olmadığı hakkında detaya inip,konuyu çok farklı noktalara sürüklemek istemesem de hakemlerimizin bu “Eyyam” hastalığı her nüksettiğinde bir takımın canından can,kasasından milyonlar gidiyor.Anlık bir vicdan ferahlatma numarası yüzünden nece takımların,insanların hakkına giriliyor,vebali alınıyor.Peki ya bu durumla ilgili yapacağınız bir vicdan ferahlatma numaranız yok mu ? Ya da maçları idare etmek yerine yönetmeye çalışsanız bu veballeri almak,bu tarz numaraları yapmak zorunda kalmak zorunda kalır mısınız acaba?

Maçın geri kalan bölümünde oyun ve skor üstünlüğünü elinden bırakmayan Bursa takımı,2. Yarıda bulduğu 2 golle skoru 4-1 e getirerek rahat bir galibiyet aldı.Karabükspor adına ise ikinci yarının hemen başında 2018 yılı içerisinde atılan 5 golün 3 üne direkt katkısı olan(2 gol 1 asist) Leandrinho’nun 79. dakikada oyuna dahil olup,Karabükspor seviyesinin 2-3 kat aşağısında bir kaliteye sahip olan Yusuf Akbulut’un ise adeta bir kurtarıcı gibi düşünülerek ikinci yarının hemen başında oyuna dahil edilmesi gibi garip ve bir o kadar da anlamsız olaylar yaşanıyor.

Maçın hakemi Serkan Çınar’a açacağım parantez üzerinden genel bir hakemlik eleştirisi yaparak son cümlelerimi tamamlamak istiyorum.Maçta verilen 3 penaltıdan Bursaspor lehine verilen 2 penaltının da penaltı olduğunu düşünmüyorum.Özellikle verilen 1. penaltı hakkında aksi bir yorum dahi kabul edemeyecek kadar ciddi ve düşündüklerimin arkasında olmamla beraber,2. penaltıda Ibanez’in son adam olması ve Emre’nin kendini azıcık bir şarj ile yere bırakması penaltı ve kırmızı karta yeterli olmamalıydı demekten de kendimi alamıyorum.Zaten halihazırda moral ve konsanstrasyon açısından diplerde olan,ligin bitmesini tezkeresini bekleyen asker gibi bekleyen ve bu psikoloji ile mücadele eden bir takımın kaderinin önüne geçmek konusunda neden bu kadar heveslisiniz? Sizler futbolun ana aktörü gibi davranmaya devam ettiğiniz sürece ne ülke futbolu ne Türk hakemliği ne de sizin kendi kariyerleriniz hiçbir yere varamayacak,vasatlıktan öteye geçemeyecek.

Hakemlik ünvanının hakimiyetten,adeletten geldiğini hatırladığınız ve bunu benimsediğiniz zaman her şey değişecek ancak takdir etmek lazım ki bu ne sizlerin ne de sizleri idare eden kurumların işine gelen bir durum değil.Kimi zaman biz futbol izleyicisinin,taraftarlarının dahi işine gelen bir durum olmasa da adalet çoğunluğun ya da bireylerin hoşuna gitsin diye yapılan bir şey değildir.
Adalet herkes içindir.