Paylaş
Hemen hemen her gazete de her spor basınında konuşulan manşetler belliyken, arada es geçilen mühim konular yok değil. Elbette ki 11. oyuncu kıvamındaki kaleciler, üvey evlat muamelesinden kurtulamıyor. Muslera, bu duruma biraz istisna. Düşünün ki, ülkemizde en değerli oyuncu ödülünü alabilecek kadar çıtayı yükseltmiş durumda.
İşte o yükselişten sonra, bazı kayıplarla hesaplaşma zamanıydı. Şüphesiz hem akıl hem fiziki anlamdaki arkadaşı, abisi, hocası, adını siz koyun… Taffarel’in gelişi planları değiştirecek. Hazır ilk yarı bitmişken, etkisinden de tatlı tatlı çıkmışız, hatıralar tazeliğini korusun diye Muslera’nın dünü, bugünü ve yarınını not düşelim istedim.
Aslında bir kaleci takımının çatısıdır. Tüm koşullara rağmen dışarıdan gelecek zararlara karşı tuğlalarını örer vaziyettedir. Üstelik bunu neredeyse 7 yıldır, yıkılmaksızın yapıyor. Ancak ne var ki, o da takımının pasif oyununa engel olamadığı gibi uyum sağlamış bir görüntü çiziyor.
Tek başına bir kaleciyi eleştirmek ne denli doğru büyük bir soru işareti. 2016 yılında Claudio Taffarel’in Galatasaray’dan ayrılışı bir anlamda çatıya ilk darbeyi vuracaktı. Düşüş yavaş yavaş başlasa da bazı maçlarda net bir şekilde bağırıyordu. Bu sezona bakıldığında, bilhassa büyük maçlarda takımının verimsiz ve kötü performansı onu da doğrudan etkileyecekti.
Kulübenin yetersizliği ve oyuncuların Igor Tudor’a inanmaması yolun sonunu hazırlıyordu. Bu duruma tezatlık oluşturansa, Galatasaray’ın ilk yarıda rakip alanda en fazla topla buluşan, şut çekip, gol atan istatistiği de ikinci yarı için umut veriyor.
Taffarel’in olmadığı sezonlarda kalesinde gördüğü kafa ve duran toplardaki golleri Muslera’yı daha da ilginç hale getiriyor. Tek problem tabi ki o değil, Tudor diziliş konusundakini sorununa çözüm de üretemeyince yolun sonuna bir halka daha ekleyecekti. Bu sezon 19 maçta 25 gol yemesi dikkatleri üzerine çekecekti.
Şimdi söz Muslera’da! Fatih Terim’in sadece takımın başına gelmekle kalmadı, diğer yardımcı teknik adamları da değiştirerek enerjiyi daha da yukarıya çekeceği kesinleşti. Ve elbette ki Taffarel’in gelişi Muslera’nın tüm sorunlarına derman olacak gibi. Evet, ikinci yarı için epey sabırsızız.
Paylaş