Paylaş
Temelde bu bir gerçeği yansıtıyor. Çünkü ilk hakemlik böyle başladı. 16. yüzyılın sonunda İngiltere’de, hemen hemen her maçta olan anlaşmazlıkların engellenmesi için, tarafsız bir kişinin saha kenarında oturup bunlara çözüm bulması istendi.
YASAKLANAN OYUN
Öyle maç dendiğine falan bakmayın, topun peşinde iki mahallenin resmen birbirine girişmesi dersek abartmayız. Ortada ciddi sayılabilecek oyun kuralları falan da yok. Hakem herhalde sadece kavgaları ayırıyordu (bizde hâlâ böyle!). Zaten oluşan kaos yüzünden futbol krallar tarafından pek çok kez de yasaklanmıştı. Yıllar geçtikçe hakem altındaki sandalyeyi atmak zorunda kaldı! Çünkü artık futbol oyun kurallarında hakemlik kavramından söz edilmeye başlanmıştı. İlk defa 19. yüzyılın sonunda maçlarda her takımdan bir hakem görev alıyordu. Ancak kararların alınmasında sorun çıkınca bu kez hakemlerden biri oyuncuların ihracı, penaltı vb. gibi kararlar vermek üzere yetkilerle donatıldı.
VE 4. HAKEM...
Ayrıca iki hakem de yan hakem olarak görev almaya başladı. Bu düzen 100 yıl kadar devam etti. Dördüncü hakemle tanışmamız ise 90’lı yıllarda oldu. Daha sonra kale arkalarına ilave yardımcı hakem konuldu (elimize yüzümüze bulaştırdık). Ve nihayetinde en son radikal gelişme ile video yardımcı hakemlik (VAR) hayatımıza girdi.
DÜNYANIN GÖRDÜĞÜNÜ HAKEM GÖRMEYİNCE...
Video yardımcı hakemliğine nasıl gelindi kısaca özetleyeyim; 13 Nisan 2016 tarihinde oynanan Barcelona-Atletico Madrid Şampiyonlar Ligi çeyrek final maçında hakem ev sahibi takımın bir penaltısını vermeyerek elenmesine neden olmuştu. Daha sonra Atletico Madrid finale kadar tırmanmış ve Real Madrid’in rakibi olmuştu. Kimse mutlu değildi çünkü Şampiyonlar Ligi finali sonuçta bir Madrid derbisine dönüşmüştü. Bütün dünyanın beklediği Messi’li bir final maçı suya düşmüştü. Bütün dünya verilmeyen bir penaltı yüzünden bundan mahrum olmuştu. Dünyanın gördüğü hatayı asıl görmesi gereken hakem görmemişti.
VE HAKEM TEKRAR SANDALYEYE OTURDU
Bu tatsız finalden dolayı endüstriyel futbol yüzlerce milyon zarar etmişti. Uzak Doğu dâhil dünyada kimse finale yüz vermemiş tarihin en az izlenen finali olmuştu. Bu kıyamete bir hakem neden olmuştu ve buna tahammül edilemezdi. Öyle bir şey yapılmalıydı herkesin gördüğü hatayı asıl görmesi gereken hakemin de görmesi sağlanmalıydı. İşte video yardımcı hakem fikri bu dramatik hakem hatasından sonra ortaya atıldı. Futboldaki bu devrim endüstriyel futbolu benimseyen ülkeler tarafından hızla benimsendi. Çok kısa sürede video yardımcı hakem yürürlüğe girdi ve bir yerde hakem tekrar sandalyeye oturdu.
SIRADAKİ HAKEM ROBOT HAKEM
Video yardımcı hakem her ülkede sarsıla sarsıla olsa da gelişmeye devam ediyor. Elbette bu süreç de bu yeni sistemin bedelini ödeyen takım da, hakem de, MHK da, federasyon da olacaktır. Bu bedel sadece biz de değil bütün ülkelerde ödeniyor. Ancak hakemlikteki gelişim emin olun burada da durmayacaktır. Yerini algoritmalara bırakacak yapay zekânın yapacağı meslekler arasında hakemlik de var. Hem de yüzde 98 oranında bu öngörünün gerçekleşeceği varsayılıyor. Robot hakemler çok kısa bir zaman sonra hayatımıza girecektir. Sandalyeli hakemden robot hakeme kadar geçen serüven kısaca işte böyle dostlar.
SONUNUZU NASIL YAŞARSINIZ?
Biliyorsunuz çoğu zaman en son yapılan şey akılda kalır. Eğer en son yapılan kötü bir şey ise, önce ki pek çok iyi şey hatırlanmaz bile. Ya da tam tersi en son yapılan harika bir şey ise önceki kötüleri kimse dert etmez. Yani sonunuzun ne olduğu başınıza gelen en son şey ile ilgilidir.
HER ŞEY UNUTULUR
Örneğin kalecisiniz; 90 dakika gol kurtardınız uzatmalarda hatalı bir gol yediniz ve takımınız mağlup oldu. Artık yıllarca yediğiniz bu golle anılırsınız. Örneğin hakemsiniz; bütün sezon boyunca harika maçlar yönettiniz ancak son maçınızda bir talihsizlik yaşadınız ve sonuca etki ettiniz. Artık kimse yüzünüzü görmek istemez. Ne taraftarlığınız kalır, ne adamlığınız. Örneğin MHK Başkanı’sınız iyi çalışmalara imza attınız ancak son birkaç maç tartışmalı geçti ve ayrılmak zorunda kaldınız. İnanın bütün iyi çalışmalar anında unutulur
KADER BÖYLE...
VAR uygulaması geldikten sonra görevden ayrılan son iki MHK işte böyle tartışmalı geçen birkaç maçın kurbanı oldular. Bu görevlerin maalesef kaderi bu. Sanırım ayrıldıktan sonra yapılacak en iyi şey sükûnetle geçmişin analizini yapıp dersler çıkarmak olacaktır. İsyan etmenin kimseye faydası olmuyor.
Paylaş