Paylaş
Bu maçı Filipovski’nin başarısız maç stratejisi ve oyunun gidişatının Banvit’i doğru yola itmesi üzerinden değerlendirmek gerekir.
Alman ekibi medi Bayreuth yüksek tempoyla oynayan bir takım. Bundan hiç vazgeçmiyorlar. Banvit karşısında 16 üç sayı denemesinin sadece 4’ünden isabet buldular, bu isabetlerin 3’ünün Gabe York’tan geldiğini hatırlatmak gerekir, ancak şut kullanımlarında hiç tereddüt etmediler. Oyun planları onları Banvit karşısına grup lideri olarak çıkardı. Bu, yüksek tempolu oyunu başarıyla oynadıklarını gösterir ve rakip antrenörleri medi Bayreuth’un aradığı tempoyu bulamaması için çeşitli arayışlara iter. Banvit koçu Saso Filipovski de bu arayışa derinlemesine girmişti belli ki. Ancak bulduğu çözüm yolu fazlasıyla yanlıştı.
Banvit ilk üç periyotu uzun süren, fazlasıyla ağır setler üzerinden oynadı. Bu bölümde temponun artmaması için her yolu denedi Banvit ancak medi Bayreuth oyunu rahatlıkla istedikleri hale getirdi. Sebebi açık. Banvit, verimli hücum edebilmek için tempoyu arttırmak zorunda. Theodore ayarında, yerleşmiş savunmaları rahatlıkla bozabilecek bir delici yokken; ilk beşte Andy Rautins dışında topsuz koşuyla skor arayan ikinci bir oyuncu bulunmuyorken, Tolga Geçim gibi top elinden alındığı anda hücuma hiçbir şey katamayan bir oyuncu sahadayken her hücumu 24 saniyeye yayarak oynamak Banvit için mümkün değil. Bu şekilde medi Bayreuth hücumlarının verimi düşürülemez. Böyle bir şey de olmadı zaten.
Banvit ilk 7.5 dakikada 5 sayı bulabildi sadece. Halbuki her şey Filipovski’nin düşük tempo basketboluna uygundu. Banvit gaza hiç basmadı. Ancak yüksek tempoyla oynayan bir rakibe bu oyun ortamını vermemek hücumda en verimli basketbolu oynamaktan geçer. Banvit, FIBA Şampiyonlar Ligi’nin grup aşamasında medi Bayreuth karşısında oyunun nasıl oynanacağına karar verebiliyor olmalı, bu edilgen oyunun hiçbir anlamı veya olumlu sonucu yok.
Öyle ki medi Bayreuth istediği hücum temposuna rahatlıkla çıktı. Bu tempoda Gasper Vidmar-Angelo Caloiaro ikilisinin 4-5 rotasyonunda kullanıldığı sürelerde De’Mon Brooks’un Caloiaro üzerinden oynadığı ters eşleşmelerle; Kulig’in sahada bulunduğu bölümlerde ise yine Brooks’un çabukluk avantajıyla istediklerini elde ettiler. Tüm bunların dışında ikili oyun savunmalarında Banvit kısaları ilk adımdan eşleşmelerine geçilip uzunları devamlı olarak iki medi Bayreuthlu oyuncuyla baş etmek durumunda bıraktı. Diğer tarafta da York istediği şutları rahatlıkla bulabiliyordu. Banvit’in bu bölümde skor farkını kontrol altında tutabilmesi önemli ancak oyunu ele alamaması inanılmaz.
Öyle ki Alman ekibi en önemli oyuncusundan, ki bu oyuncu 5 numara, yoksun ve iyi bir çember savunucusuna sahip değil. Vidmar bireysel olarak medi Bayreuth pivotu Andreas Seiferth’i rahatlıkla mağlup edebilir. Kulig’in 5 numarada kullanıldığı bölümlerde ise boyalı alana çok daha rahat atak etme imkanı var. Yani Theodore ayarında bir delici, Orelik-Furkan-Chappell ayarında topsuz koşucular medi Bayreuth karşısında elzem değil.
Maçın son periyodu Banvit’i, istemli ya da istemsiz, doğru plana itti. Oyun Kulig-Adonis Thomas üzerinden şekillendi bu bölümde. Banvit, rakip yarı sahaya çok daha hızlı yerleşerek, 5 şutörle oynamanın getirdiği penetre koridorlarını çok çabuk kullandı. Thomas son çeyreği 13 sayı 2 asistle oynadı. Bunlar sıklıkla penetreyle gelen turnike veya serbest atışlardı.
Banvit için kritik nokta, medi Bayreuth karşısında oyunun kendilerini getirdiği noktaya maç önü planıyla gelebiliyor olmak aslında. Dün bunu yapmadı Banvit. Öte yandan Düşük tempo bu kadronun maç stratejisi olamaz. Alman ekibi karşısında da göze çarpan buydu.
Paylaş