Paylaş
Çoğunlukla yokları oynuyor ama arada bir de kıpırdıyor. Mersin ve Lokoren maçlarının ikinci yarısı gibi. Vahid Hoca sahaya öyle bir kadro çıkartmış ki, galip gelmesi mümkün değil. Sanki takımını yenilsin diyerek sahaya sürmüş. Neymiş, ‘Üst üste çok maç oynadılar ve bazılarını dinlendireceğim’ demiş. Ne dinlenmesi anlayamadım. Dün akşam Avni Aker’de sanki sessiz sinema oynandı. Trabzonspor’un en başta taraftarı yok, oyun düzeni yok, sistemi yok ve en önemlisi hevesi hiç yok. Gaziantepspor ilk yarıda çok cesaretli oynadı. Zaten Trabzonspor’a biraz dişini gösteren takım puanı alıp gidiyor. İlk yarıda Trabzonspor’un iki stoperi Belkalem ve Mustafa resmen sahada uyur gezer gibiler. İki stoper 18 dakika içinde rakibe iki gol hediye ettiler. Trabzonspor’un sol tarafı da hiç yok gibi. Sezon öncesi iki tane sol bek transfer ediyorsun ama ikisi de ortada yok.
DÜŞÜNDÜRÜCÜ
DEDİ ya, Trabzonspor bazı maçlarda özellikle ikinci yarılarda biraz kıpırdıyor diye, öyle oldu. Trabzonspor ikinci yarıya adeta golle başladı. Ama sevincini bile yaşayamadı. Çünkü Muhammet, Trabzonspor ceza alanı içinde adeta cin gibi bekliyor. Direkten dönen topu tüm defans seyrediyor ancak Muhammet seyretmiyor. Bosingwa hariç tüm defans şaşkın şaşkın rakiplerini seyrediyor.
Maçla ne alakaları var, ne de konsantrasyonları var. Maçın en güzel tarafı bol bol gol seyrettik. Trabzonspor defansı yol geçen hanı gibi. Sanki halı saha maçı seyrediyoruz. Okan Buruk’un ekibi üç puanı son dakikada kaybetti. Gerçekten de dört dörtlük bir maç oldu. Ancak Trabzonspor gibi hedefleri olan bir takımın kendi sahasında bu durumlara düşerek dört gol yemesi çok düşündürücü. Bunu bizler değil Vahid Hoca düşünecek. Trabzonspor gibi bir takım kendi sahasında bir puana sevinir oldu, hem de dört gol atarak.
Paylaş