Bayram tatili

Ancak bunu hovardaca kullanırsan işin çok zor.

Dün ilk yarıda sahada Trabzon’u aradım ama bulamadım.

Ne temposu, ne baskısı, ne de keyfi var.

O kadar baskı da yemiyorlar; ancak nedense orta sahayı geçemiyorlar.

Dışarıdan bizim lig ile ilgisi olmayan biri maçı izlese, şampiyonluğa oynayan takım olarak Osmanlı’yı gösterirdi.

Hele defans, evlere şenlik bir görüntüde. Adeta yol geçen hanı gibi.

Webo’nun attığı nizami golün ofsayt gerekçesiyle sayılmaması bile Trabzonlu oyuncuları uyandıramadı.

Sanki bayram tatilinden yeni dönmüş gibiler.

Şota kenarda uyarı üstüne uyarı yapmasına rağmen başarılı olamadı.

Belki de Şota ilk yarının golsüz bitmesi için dua bile etti ama olmadı.

Osmanlıspor’un kazandığı serbest atışta Onur, kendisine yakışmayacak bir gol yedi.

Sanıyorum artık onun da biraz dinlenmeye ihtiyacı olacak.

Bordo mavililer ilk yarıda en geriden en uca kadar hiçbir şey yapmadı.

Doğal olarak da tek bir pozisyon bile bulamadan ilk yarıyı kapattı.

OSMANLI TOKADI

İlk yarının sonunda Osmanlı’nın eksik kalması ile birlikte Trabzon’un 2. yarıda baskı kurarak gol veya goller bulmasını bekledik.

Ama yanıldık.

Hatta Şota, forvetine de takviye yaparak N’Doye’yi oyuna aldı.

Ancak Trabzonspor’da dün büyük bir uyumsuzluk vardı.

Defanstan zaten hücuma çıkacak çok olumlu paslar gelmiyor.

Orta sahada ise başta M’Bia olmak üzere diğer futbolcular vasatın üstüne çıkamayınca, Trabzon’u da izlemek zevk vermiyor.

On kişilik Osmanlı’yı seyretmek daha güzel.

Hele Torje tek başına Trabzon’u bitirdi. Hem attı, hem de attırdı.

Trabzonspor ise eksik rakibi karşısında bırakın başa baş oynamayı, varlık bile gösteremedi.

Mübarek Kurban Bayramı...

En kötü gününüz en güzel bayramlar gibi olsun diyeceğim ama Trabzonsporlular açısından hiç de öyle olmadı.

Osmanlıspor, karşısında hiç direnemeyen Trabzonspor’u çok rahat yenerek bayram tebriğini de hak etti. Herkese iyi bayramlar.